Uzun Hikaye - Mustafa Kutlu - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Uzun Hikaye – Mustafa Kutlu

Uzun Hikaye – Mustafa Kutlu

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 115
Yazar: Mustafa Kutlu

66.643 Kişi Tarafından Görüldü

Uzun Hikaye;Annemin lepiska gibi yumuşacık, sarı saçları vardı. En çok o mavi gözlerini özlüyorum. “Benim oğlum okuyacak yüksek bir memur olacak” der, sonra da göz ucuyla babama bakardı. Sanki anlaşmışlar gibi babam da ona bakar, dudaklarında muzip bir gülümseme:
“Hıh… Biz okuduk bir şey olduk sanki” diye omuz silkerdi.

Pelvan Sülüman yetim torunu Ali’yle birlikte Bulgaristan’dan İstanbul’a göç eder. Hemşerilerinin yardımıyla Eyüp Sultan’da bir eve yerleşirler. Burada sebze yetiştirip, hayvan bakarak hayata tutunurlarken Ali de bir yandan okula gider.

Pelvan Sülüman’ın ölümüyle Ali, dedesiyle yaşadığı eve dönmek istemediğinden her şeyi satıp evden ayrılır. Bu sırada ortaokulu bitirir; kâtiplik, kitapçılık, muhasebe ve avukat yardımcılığı gibi pek çok işte çalışır. Aynı mahalleden tanıştığı Münire’yle birbirlerine âşık olurlar.

Münire’nin ailesi sinema işletmektedir ve mahallenin belalılarındandır. Evlenmelerine izin vermeyeceklerini bildiklerinden durumu Münire’nin ailesine hiç açmazlar. Münire de ağabeylerinden korktuğundan kaçamaz. Bir gün aile Münire’yi sinema sahibinin oğluyla evlendirmeye kalkar. Münire karşı çıkınca da onu tekme tokat döverler.

Bu olay üzerine Münire, Ali’yle kaçmaya karar verir. Ali hem Münire’yi kaçırır hem de işlettikleri sinemayı ateşe verir. Münire’nin ailesi peşlerine düşer. Çift, aileye yakalanmamak için yıllarca şehir şehir dolaşır.

Şehir şehir dolaşmalarının neticesinde Ali hiçbir işte uzun süre tutunamaz. Bir kasabada ortaokul kâtipliği yaparken ilgisiz, kaba okul müdürüne rağmen okul bahçesini hademelerle birlikte düzenler.

Meyve ağaçları diker, havuz yapar, çardak kurar. Güzelleşen bahçeyi gören müdür, kasabanın ileri gelenlerini her gün bahçeye davet ederek kendi yapmışçasına övünür ama Ali’yi ve hademeleri bahçeden yararlandırmaz. Duruma sinirlenen Ali karşısına dikilince de onu “Sosyalist” diye damgalayarak işten atar. Ali de kasabadan ayrılmadan bahçeyi darmadağın eder; tüm mahsulü toplar, dağıtır.

Aile yine yollardadır. Bu sırada oğulları Mustafa 5-6 yaşlarındadır ve Münire ikinciye hamiledir. Bindikleri trenin şefi yardımıyla bir bucakta metruk bir vagona yerleşirler. Ali bir tahıl tüccarının yanına muhasebeci olarak girer. Tüm sıkıntılara rağmen geçen güzel günler Münire’nin doğumda ölmesiyle sona erer. Ali ve Mustafa vagon evi arkalarında bırakarak oradan ayrılır.

Aradan yıllar geçmiş Mustafa 16 yaşına gelmiştir. Yaşadıkları kasabada Ali arzuhalcilik yaparken, Mustafa da bir yandan liseyi okumakta bir yandan da çalışmaktadır. Ev sahibi Çerçi Abdullah’ın kas erimesi hastalığı olan oğlu Celal’le de yakın arkadaştır. İkisi de savcının kızı Ayla’ya âşıktırlar. Mustafa ilk aşkının sarhoşluğu içindeyken Ali, Çerçi Abdullah’a dükkân yapmaya kalkınca Çarşıağası İskender Zopuroğlu ile çatışır

. Zopuroğlu, Ali’yi sakıncalı yayın bulundurmaktan polise şikâyet eder. Mustafa, Ali’nin yıllardır daktilosunda yazdığı yazılardan oluşan dosyayı kirli çamaşırlarının olduğu poşette unutunca polis bir şey bulamadan evden ayrılır.

Hem yaşanan bu durum hem Mustafa’nın Ayla’yla konuşmasının savcıya bire bin katılarak anlatılması nedeniyle o kasabayı da terk ederler.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.