Uyuyan Peri Ilaria Tuti kitabından, “Peri’nin uykusu belki de ölümün uykusuydu.”
Cehennem Çiçekleri’nin devam kitabı olan Uyuyan Peri’de Başkomiser Teresa Battaglia, tüyler ürpertici bir soruşturmanın peşinde okuru nefes kesen bir yolculuğa davet ediyor.
Altmışlarının ortasında ve Alzheimer’ın ilk evresinde olan Baş komiser Teresa, yıllardır çözümlenememiş bir cinayet yeniden gündeme gelince soruşturmayı aydınlatmak için görevine döner.
İkinci Dünya Savaşının sonlarına ait “Uyuyan Peri” tablosuna yapılan DNA analizinde, tabloda kullanılan kırmızı rengin insan kalbinden alınan doku içerdiği ortaya çıkmıştır.
Ressamı hala hayattadır ancak inzivaya çekilmiş, etrafındakilerle iletişimi kesmiştir. Teresa kanıtları takip ederken kendini İtalya’nın el değmemiş bölgelerinden birinde, Slovenya sınırındaki Resia Vadisi’nde bulur.
“Ürpertici ve düşündürücü…” –The mother or father
“Gösterişli buluşlara ve doğaüstü dokunuşlara meraklı okurlar için soluk soluğa bir hikâye.” –Kirkus reviews
Ceset yok, itiraf yok. Sadece o hafif kan izi. Ve Kutsal bir sırrı korumaya kararlı birinin gölgesine giden o kırmızı bir iplik.