Bir damla gözyaşı dünyayı kurtarabilir
Eureka’nın gözyaşları dünyada tufana neden oldu ve şimdi Atlantis, korkunç kralı Atlas ile birlikte yükseliyor. Onu durduracak tek kişi Eureka ama önce savaşmayı öğrenmesi gerek. Bu yüzden okyanusu arkadaşı Cat, ailesi ve yakışıklı Tohumtaşıyan Ander ile geçiyor.
Eureka toprağa ayak bastığında karşısına Atlantis’in kadim büyücüleri ve gözyaşlarının yarattığı felaketten sağ kurtulmayı başaran insanlar çıkar. Sebep olduğu acılar için vicdan azabı duyarken, yaptıklarını telafi edebileceğini öğrenir. Eureka’nın dünyayı kurtarmak için bir şansı vardır ama bunun için her şeyden vazgeçmek zorundadır aşktan bile.
Gökyüzü hüngür hüngür ağladı. Keder seli yeryüzünü kapladı.Starling kordonundaki delikten içeri düşen yağmur damlalarını yakalamak için ağzını açtı. Tohum taşıyan’ın saydam sığmağı, bir kampçının sıcacık çadırı gibi ateşin üzerine kapanmıştı.
Ateşten yükselen dumanın çıkmasını ve yağmurun içeri girmesini sağlayan tepedeki küçük aralık dışında, sel sularını sızdırmıyordu. Starling’in dili damlalarla nemlendi. Tuzluydular.
Yerinden sökülmüş kadim ağaçları tattı, toprak üzerinde hak iddia eden okyanusları. Sahil şeridindeki deniz sularını tattı,yutulmuş körfezleri. Solmuş yaban çiçeklerini, kavrulmuş yükseltileri, tuzun zehirlediği lıer şeyi. Milyonlarca çürümüş cesedi.
Eureka’nın gözyaşları yapmıştı bütün bunları ve daha fazlasını.Starling dudaklarını yaladı; farklı bir tat bulmak için yağmuru derinlemesine inceledi. Gözlerini kapadı ve şarap tadar gibi yağmuru dili üzerinde yuvarladı. Gökyüzünü bölen Atlantis kulelerinin tadı gelmemişti henüz. Atlas’ın, Kötü Olan’ın keskin tadını alamamıştı.