Jeanne Korowa tek bir hata yaptı.
Katili ormanda arıyordu.
Oysa orman katilin içindeydi.
İnsanın içindeki vahşi çocuk gibi.
Genç ve yalnız bir kadın olan Yargıç Jeanne Korowa, tesadüfen şahit olduğu bir psikiyatri seansı sayesinde Pariste işlenen tüyler ürpertici seri cinayetlerin failini keşfetmiştir. Ama elinde hiçbir kanıt yoktur ve katilin peşine tek başına düşmek zorundadır.
Böylece Guatemala, Nikaragua ve Arjantinde soluk soluğa ve kanlı bir takip başlar
Ölü Ruhlar Ormanı Kitap Özeti
Jeanne, Fransa’da yaşayan bir sorgu yargıcı. Ablası o küçükken öldürülmüş, annesi tımarhanede. Kendini işine vermiş güzel, genç alımlı bir kadın.
Önüne gelen dosya biraz farklı. Çünkü katil farklı. Katil de değil esasen yamyam. Kurbanlarını önce kasap gibi kesip iç organlarını ve iliklerini yiyor üstüne de kanlarını içiyor Jeanne olayların peşine düşüyor ayağındaki stilettolarla mezarın içine giriyor günlük çalıyor, Amazondan beter ormanda ava çıkıyor ve yamyamı bulana kadar kan revan içinde kalıyor. Zira katili bulana kadar ölen ölene..
kitapta katilin ya da katillerin içindeki öfkeyi, kini, şiddeti, acımasızlığı okuyacak ve onlardan gerçekten korkacaksınız.
Grange, kafasında kurguladığı dünyayı bizlere sunarken anlattığı o engin bilgi birikimini sonuna kadar bizlere aktarıyor. yazar, bu kitapta da cinayetlerin yaşandığı coğrafyalara ve o bölgelerin tarihine, kültürel yapısına ve inançlarına ne kadar hakim olduğunu gösteriyor.
Kitaptaki anlatım son derece yalın ve akıcı. Kurgusu ve anlatımı o kadar güzel ki elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. İyi Okumalar….