Madde ve Mana - Saffet Murat Tura - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Madde ve Mana – Saffet Murat Tura

Madde ve Mana – Saffet Murat Tura

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2011
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 384
Yazar: Saffet Murat Tura

780 Kişi Tarafından Görüldü

Madde ve Mana’da Saffet Murat Tura, bir yandan modern zihin felsefesinin beyin-anlam ve beyin-bilinç gibi problemlere önerdiği çözümleri sorguluyor, diğer yandan da Descartes’tan bu yana klasik metafiziğe hâkim olan etkileşimci ikilik probleminin ardındaki fenomenolojik yanılsamayı gösteriyor.

Mananın maddi bir özellik olarak nasıl tanımlanabileceğini, doğadaki rasyonalitenin kökenlerinin ne olduğunu, toplumsal-dilsel anlamın doğadaki yeri ve dilsel hermeneutiğin natüralist hermeneutikle bağlantısı gibi sorunları çözüme kavuşturmak üzere diyalektik materyalist bir anlam teorisi, beden-zihin ikiliğini aşmaya yönelen bir Marksist metafizik geliştiriyor.

Diyalektik materyalist doğa felsefesinin burada savunulan özgün sunumunun, içinde yaşadığımız çağın fizik ve biyoloji bilgileriyle çelişmeyen metafizik ufku olduğu tezini ileri sürüyor. Klasik sistem felsefelerine artık ihtiyaç kalmadığı yolundaki yaygın kanaate karşı güçlü bir itiraz niteliğindeki bu çığır açıcı kitap, tam da böyle bir sistem kurma yönünde atılmış bir adım olarak okunmalı.

Özet

Saffet Murat Tura bu kitabıyla insan beyninin ve düşünce eyleminin geliştiği yön ve gelişim şekli hakkında evrimsel değerlendirmeleri baz alarak felsefi bir sorgulamaya başlıyor. Maddeyi anlayan, algılayan ve tanıyan beynin işlevselliği üzerinden mananın oluş şekli açıklanmakta, düşüncenin, yıldırım düşmesi gibi bir olay olduğunu ortaya koymakta.

Bunları açıklarken diğer taraftan dualist metafizik görüşe karşı çıkarak, buna son şeklini veren Descartes felsefesine yapı sökümcü eleştirilerini yöneltiyor. Dualist metafizik anlayışın çarpıklıktan ve yanılsamadan başka bir şey olmadığını felsefi anlamda Spinoza, Nietzsche gibi değerli isimler kanıtlarken, bilimsel anlamda evrim teorisi bu metafizik anlayışı çürütmüştür.

“Düşünüyorum” olgusal anlamda yanlış bir öncüdür; çünkü düşünce bir edim değil, bir olay; “ben” dediğin biyolojik olayın beyninde geçen daha kısmi bir biyolojik olaydır. O halde hiç kimse düşünmez. Düşünce, diğer doğa olayları gibi edimsel öznesi olmayan bir biyolojik doğa olayıdır; hepsi bu. Demek ki düşünmüyorum; düşünce olayı ben olayında meydana geliyor.

Tıpkı kalbimin çarpması ya da böbreklerimin kanımdaki bazı molekülleri süzmesi kısmi olaylarında olduğu gibi düşünce olayı da “ben”de, yani beynimde oluyor. O halde düşüncemin ardında düşüncemi yapan bir edimsel özne, aşkın bir ben yok.”

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.