Şu anda okuduğunuz İnsanlar kitabı, gerçekten burada, Dünya’da yazıldı. Bu kitap hayatın anlamı ve hiçbir şey hakkında. Birini öldürmenin ve birilerini kurtarmanın nelere mal olduğu hakkında.
Aşk ve ölü şairler ve fıstık ezmesi hakkında. Madde ve antimadde, varlık ve yokluk, umut ve nefret hakkında. lsobel adlı kırk bir yaşında dişi bir tarihçi, onun Gulliver adlı on beş yaşındaki oğlu ve dünyadaki en akıllı matematikçi hakkında. Lafın kısası, insan olmak hakkında.
Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum, ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım.
Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekalı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Bu varlıklardan daha önce de haberi olanlar ve beni onların gezegenine gönderenler için de şunu ekleyeyim: İnsanlar pek çok bakımdan tahmin ettiğiniz kadar tuhaflar. Ayrıca ilk bakışta fiziksel özellikleri karşısında dehşete kapılabileceğiniz de doğru.
Sadece yüzlerinde bile bir sürü korkunç gariplik var: yüzün merkezinde duran yumru şeklindeki burun, ince derili dudak lar, “kulak” dedikleri alabildiğine ilkel harici işitme organı, minik gözler ve akıl sır erdirilmesi imkansız anlamsızlıktaki kaşlar.
Zihinsel olarak hepsini sindirmek ve kabul etmek uzun zaman alıyor. Alışkanlık ve adetlerinde de ilk başta epey kafa karıştıran muammalar var. Konuştukları konularla konuşmak istedikle ri konular nadiren kesişiyor.
Bedenlerinden utanmalarına ve kıyafet kurallarına gelince, bunları ucundan kıyısından anlamaya başlayabilmeniz için doksan yedi kitap yazıp her şeyi uzun uzun anlatmanız gerekir. Evet, hepsi acı verici ölçüde komik. Ama Dünya’dayken insan şiirlerini de keşfettim.
Şairlerden biri, hem de en iyisi (EmilyDickinson) şöyle demiş: “Olasılıkta yaşıyorum.” Biz de biraz alttan alıp aynısını yapalım. Bazılarınız benim yaptığım şeyi biliyor olabilir, ama sebebini hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Bu belge, bu rehber, bu hikaye nasıl isterseniz öyle deyin her şeyi açıklayacak.
Peki, ne şimdi bu?
Hazır mısınız?
Tamam. Derin bir nefes alın. Başlıyalım…