Talon kılıcını çekerek önündeki ilk adama doğru koştu ve hançerini sırtına sapladı. Diğeri önündeki bu tehditkâr karartıyı görüp şaşkın bir çığlık atacak zamanı ancak bulmuştu ki Talon’un kılıcı bu kez onu hedef aldı.

Cesetler çamurun içine düşerken Haytam hâlâ dehşet içinde bağırarak debelenmeye devam ediyordu. Talon ona hafif bir tokat attı ve şiddetle yağan yağmurun sesini bastırmak için sesini yükseltti. “Bağırmayı kes, benim, Süleyman. Başkaları da var mı?”

Elbruz Dağları’nın Doruklarında Seyduna Hasan Sabbah’ın Fedai Yetiştirdiği Bir Kale Vardır: Adı Alamut’tur Yani “Kartal Yuvası”

Fedai (Alamut’tan Kahire’ye – Talon 3 Özeti

 

Ah, işte şimdi fark ediyorum

Korsanların uzaktaki yelkenlisini.

Ve hayalım için yas tutuyorum;

Feryat edip yakaran hacılar gibi.

Zira artık biliyoruz kaderimizi.

                                                Graham

 

Talon içinde bir tedirginlikle uyandı. On dört gündür deniz­deydiler ve artık bata çıka doğuya doğru yol alan geminin devinimine alışmıştı. Ne var ki şimdi gemide meşum bir hava vardı ; geminin kaburgasından her zamankinden farklı gıcırtı ve çatırtı sesleri geliyordu.

Uzaktan birinin haykırışı duyuldu ve gemi yavaşlar gibi oldu ama hemen sonra tekrar yalpalamaya başladı ve bunu daha çok bağırtı çağırttı izledi . Artık karavanda tıklım tıkış bir arada yatanlar da uyanıp karanlıkta bağırmaya başlamıştı .

“Neler oluyor?” dedi bir ses.

‘Tanrım merhamet et!

Gemi su alıyor! ” diye bağırdı bir başkası .

Gerçekten de her yer su içindeydi ; yukarıdaki güvertenin armuzlarının arasından sular damlıyor, kenarlardaki açık lombarlar dan içeriye su hızla doluyordu. Herkes aceleyle ayağa kalktı. Üstünde pelerin olmasına rağmen Talon’un giysileri dakikalar içinde sırılsıklam oldu.

Genç adam gözlerini kısarak çalkantılı denize bakarken uzakta zikzak bir çizgi çizerek çakan şimşeğin ardından bir gök gürültüsü daha koptu. Talon şiddetli yağmurun altında dağ gibi dalgaların tepesindeki köpüklerin rüzgarda uçuştuğunu gördü. Korkuyla sindi.

Talon bağırana kadar Montague onun orada olduğunun farkında değildi. O zaman iri yarı adam döndü ve elini uzatıp Talon’u bornoz undan tuttu. Montague’nun tahta salın üstüne çektiği Talon nefes nefese olduğu yerde yattı . Sonra etrafına baktı ….