Beden Köleliğinden Akıl Köleliğine İnsan - M. Metin Adıgüzel - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Beden Köleliğinden Akıl Köleliğine İnsan –  M. Metin Adıgüzel

Beden Köleliğinden Akıl Köleliğine İnsan – M. Metin Adıgüzel

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2014
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 304
Yazar: M. Metin Adıgüzel

948 Kişi Tarafından Görüldü

İnsan özgür olarak dünyaya gelir. Her bebek tüm kötülüklerden uzak, saf, temiz ve özgür bir ruh ile doğar. Büyüdükçe aile, çevre, okul, yönetim, beşeri hukuk ilkeleri, din adamları, kanat önderleri, korku, şöhret istenci, şartlanmalar, gelenekler, moda, magazin, endüstriyel hale gelmiş spor ve sanatlar, zulme ayakkabı yapılan teknolojiler, çıkarcı medya, batı dünyasından gelen ikiyüzlü pozitivist ve hümanist düşünceler vb. sonucu özgürlüğünü farkında olmadan adım adım kaybeder.

Milim milim eşekleştirilir ve düşünme, sorgulama, analiz etme gibi ihtiyaçlar duymayan putperest bir köle haline getirilir. Daha ileri safhalarda ise köleliğine ve kendisini sömüren efendilerine o kadar âşık olur ki kendi köleliğinin bekçiliğini bizzat kendisi yapar hale gelir. Bu tablo temiz akıl sahipleri için dehşet verici bir durumdur.

Özgürlüğün görülmediği birey zalim bireydir. Aynı şekilde özgürlüğün görülmediği toplum zalim toplumdur. Çünkü özgürlük kavramı adalet kavramı ile iç içedir. Adalet yoksa özgürlük de yoktur.

Bu gün tüm dünya bir bütün halinde özgürlüğü kaybetmiştir. Bir ilmin ortasından başlanarak âlim olunamayacağına göre, özgürleşmek için özgürlük ilminin en başından, İbrahim’in (a.s) varlığı sorguladığı noktadan başlamak lazımdır.

Özet

Hem sömürenler hem de sömürülenler tarafından genel kabul görmüş ancak kayıt altına alınmamış bir kaide vardır; efendiler dünyanın sahibi, köleler ise uşaktırlar. Dolayısıyla uşak ev sahibine, kendisini evine aldığı için minnet duymalı ve mahcup olmalıdır.

Tarih kitapları barış yıllarını birkaç cümleyle bitirirken, savaş yılları tomar tomar kâğıt ister. Sayısız savaşın sebebi açgözlülük, yağmacılık, köle elde etmek,saldırgan içgüdüler, milliyetçilik, pagan inançlar ve hayvani isteklerken sayılabilir savaşın sebebi zulme başkaldırı ve özgürlük talebi olabilmektedir.

İnsan, tabiatı gereği kimsenin emrinde bulunmak istemediği halde yaşadığı çağdan ve toplumdan bağımsız olarak zayıf bir tarafı da vardır. Bu zayıf tarafı onu sürekli maddeciliğe, basmakalıp düşüncelere ve gücün kulu olmaya zorlar.

Anlaşılmaz bir çelişki olarak insan aynı zamanda sınırsızca sahip olma istenciyle de doludur. Mülkün, gücün, yaşayan ve ölen her şeyin ve herkesin sahibi olma isteği insanın vahşi tarafını oluşturur.

Bu gayri insani alanda zevk için avcılık yapmak gibi vicdan ile açıklanamayacak, zulümde abartıya varan eylemler görülür. İnsanı diğer varlıklardan ayıran yegane özellik ise düşüncedir ve bu düşünce hem adaleti hem zulmeti tercih etme kabiliyetine sahiptir.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.