Montague Amca'nın Dehşet Hikayeleri - Chris Priestley - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Montague Amca’nın Dehşet Hikayeleri – Chris Priestley

Montague Amca’nın Dehşet Hikayeleri – Chris Priestley

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2009
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 224
Yazar: Chris Priestley

2.830 Kişi Tarafından Görüldü

Edgar’ın amcası ormanın derinliklerindeki bir evde oturuyor. Edgar, ormandan geçerken köy çocuklarının ağaçların arkasına gizlenip onu izlediğinden emin, ama ne olursa olsun korktuğunu belli etmemeye kararlı. 

Montague Amca’nın evine giden yol ormandan geçiyordu. Patika, çalıların içine gizlenmiş bir yılan gibi ağaçların arasından kıvrılıp gidiyordu. Yol öyle çok uzun değildi, zaten orman da çok büyük sayılmazdı ama bu yolculuklar bana hayal bile edemeyeceğim kadar uzun gelirdi.

Okul tatil olur olmaz amcamı ziyarete gitmek bende alışkanlık halini almıştı. Tek çocuktum ve anne babamın çocukların yanında kendilerini pek de rahat hissetmediklerini anlayabiliyordum.

Amcam buz gibi evin içinde ilerlerken mum ışığı sinir uçlarıma kadar tilrememe sebep oldu:

Kırpışıp duran alevin oluşturduğu tekinsiz, korkunç gölgeler duvarlarda dans ediyor, her an canlanacaklarmış gibi görünüyorlardı. Sanki mobilyaların altına saklanmış, tavan diplerinde pusuya yatmışlar da beni izliyorlarmış gibi sinir bozucu düşüncelere kapılıyordum.

Amcamla ateşin başına oturduk. Aramızda küçük bir sehpa vardı. Amcam dirseklerini sandalyesinin kolçaklarına yasladı ve parmak uçlarım birleştirdi. Geriye yaslandığında, yüzü gölgelerin arasında tamamen kaybolup karanlığa gömüldü.

“Yolculuğun olaysız geçti, değil mi?” diye sordu.

“Evet, amca,” diye cevapladım.

“Ormanın içinde … bir şey … görmedin, değil mi?”

Amcam bana sık sık böyle sorular sorar ve benim cevabım her seferinde aynı olurdu.

Amcamın yüzünde tuhaf bir gülümseme belirdi, çayından kocaman bir yudum aldıktan sonra başını salladı ve ıslıklı bir şekilde iç çekti.

“Orman gece vakti bir başka oluyor, değil mi Edgar?” dedi birden.

“Aynen öyle,” dedim, ormanın geceleri neye benzediğini biliyormuş gibi davranmaya çalışarak. “Ağaçlar olmasaydı insanlığın hali ne olurdu acaba?” diye devam etti.

“Kereste, uygarlığı ateşleyen motordur, Edgar:

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.