Dedesi dört yıl önce, on iki yaşındaki Mackenzie’yi Tarih adı verilen ölü bedenlerin son uykularına yattıkları Arşiv’e götürmüştür. Arşiv’de her bedenin, sadece Kütüphanecilerin okuyabildiği, görüntülere dökülmüş hikâyeleri bulunmaktadır ve Mackenzie’nin dedesi uyanıp kaçmayı deneyen Tarihleri durduran bir Koruyucu’dur.
Mackenzie kendini kanıtladıktan sonra, hayatını kaybeden dedesinin yerini alır ancak görevi yüzünden sevdiği insanlara yalan söylemek zorundadır ve korkunun ne olduğunu çok iyi öğrenmiştir: Hayatta kalmak için bir araç. Koruyuculuk görevi tehlikeli olmasının yanı sıra, Mac’e yitirdiklerini de hatırlatmaktadır.
“Vazgeçilmez eserler rafımdaki yerini hak ediyor.” Rachel Hawkins
“Rüyalarıma girmiş bir dünyada geçen, heyecan verici, nefes kesen güzellikte bir hikâye. Usta işi, karanlık ve göz kamaştıran bir eser.”Ruta Sepetys, Between Shades of Gray’in yazarı
“Bu sıradışı bir doğaüstü romantik gerilim. Schwab’ın Arşiv ve Kütüphanecilere bakışı düşünsel açıdan derin ve keskin. Anıların kişisel kayıptan ötesine ulaştığını ve insanlık kültürünün merkezinde olduğunu öne sürüyor.” Horn Book
“Takip edilmesi gereken bir yazar. Devamı gelmeli!” School Library Journal