Yedinci Oğlu doğduğunda, birçok şeyin kaderi değişecekti. Ama Yedinci Oğul doğduğunda tüm kardeşleri hayatta olmalıydı. Ve karanlığın güçleri uzun uykularından telaşla uyandı….
Minik Peggy yumurtalara çok dikkat ediyordu. Elisert ve ağır bir şeye dokunana kadar samanları yokluyor, tavuklardan bulaşan akıntılara aldırmıyordu. Nihayetinde, handa bebeği olan aileler kaldığı zamanlarda, Annesi en cıvık bebek bezlerini alırken, yüzünü bile buruşturmamıştı.
Tavukların akıntıları ıslak ve tel tel ken ve parmaklarını birbirine yapıştırıyor ken bile, küçük Peggy buna hiç aldırmıyordu. Yalnızca samanları tutup ayırıyor,eliyle yumurtayı kavrıyor ve kuluçka kutusunun içinden çıkarıyordu.
Bu süre boyunca, titrek taburede ayakta dururken, boyunun çok üzerinde duran kuluçka kutusuna ulaşmaya çabalıyordu. Annesi yumurta toplamak için küçük olduğıınu söylemişti ona, ama minik Peggy bunun aksini gösteriyordu.
Her gün her kuluçka kutusuna bakarak ve getirdiği her bir yumurta ile yaptığı buydu.Her birine, diyordu içinden defalarca. Her birine tek tek ulaşmalıyım. Sonra minik Peggy kuzeybatı köşesine, kümesin en karanlık yerine tekrar baktı.
Kanlı Mary işte orada kuluçka kutusunun üzerinde duruyordu. Tıpkı şeytani bir kabus gibi bekliyor, edepsiz gözleri nefretle parlıyor, “buraya gel küçük kız bana bir çimdik at” diyordu adeta.
O parmaklarınla, o başparmağınla çimdikle beni. Eğer gerçekten yakınıma gelir de yumurtamı almaya kalkışırsan ben de o gözüne bir çimdik atıveririm….
Card Fantastik Kurgu’nun tüm sınırlarının ötesinde bir kitapla döndü, Yedinci Oğul.- Anne McCaffrey
Altıkırkbeş Fantastik Kurgu’nun tüm sınırlarının ötesinde bir kitapla döndü, Yedinci Oğul.- Mehmet ‘dede’ Gözüpek