Grace Leighton’un tüm hayatı babasının kısıtlamaları ile dolu bir esaretten ibarettti. Kuzeni karen dışında tüm dünya ile bağlantıları kopuktu.

Bir gece yasak bir düş gibi hayatına giren gizemli yakışıklı sayesinde esaretten kısa süreliğine kurtulur.genç adamın kendisine evlenme teklif ettiğinde yapılacak en mantıklı şeyi,yalan söylemeyi seçti. Fakat reddedilen bir adamın gazabı hiçte düşlerindeki bir aşka benzemiyordu.Bu defa içine düştüğü esaret öncekinden kat kat fazla acı verici olacaktı.

Genç adamın yüreğinde açılan yara ağır bir kabuk bağlarken, kapanmayan yaranın sahibi peri kızı ise hayatına hiç istemediği bir şantajla yeniden dahil olduğunda, genç adam içinde büyüyen öfke ve kinin kendisini ele geçirmesine izin verir ve kurallarını kendi belirlediği evcilik oyununu oynamayı seçer.

Özeti

Dük karşısında rahat bir ifadeyle duran ve onu köşeye sıkıştırdığının farkında olan adamın kendini beğenmiş ifadesini elleriyle kazımak isteyerek yumruklarını sıktı.

Demek bana şantaj yapma cüretini gösterebiliyorsun?

Elimde olan belgeleri düşünürsek yapmamam aptallık olur.

Genç adam oturduğu masadan kalkıp çevresini dolaştı ve adama yaklaştı.Yaşlı adamın gözlerinden geçen anlık korku yerini yeniden kendine güvenen bir pırıltıya dönüştü.

O belgelerin güvenilir olduğunu iddia etmen çok gülünç.Senin sözüne karşı benim sözüm.

Hayır sizin sözünüze karşı annenizin sözü.

Dük yaslandığı masadan doğruldu.Sesi akrep kadar zehir saçmaya hazır Ne demek istiyorsun?

Annemin seni doğrulayacağını düşünmek bile saçma.diye hırladı.

Adam kıkırdarken boğuk bir sese dönüşen öksürüğünü tutamadı. Sonra yaşlı çökmüş omuzlarını silkerek

Elbette sevimli ve asil annen seni tehlikeye atacak tek bir söz bile söylemez.Ama elimdeki günlüğünde yazılı olan gerçekler bütün cemiyetin dikkatini çekecektir.dedi.

Genç adam aniden fırlayıp adamın gırtlağına sarıldı ve parmaklarının ucunda yükselmesine neden oldu.

Seni burada öldürmemem için bir tek neden söyle.

Cansız ayaklarımın dibine serilmen en ufak bir vicdan azabına neden olmaz. Özellikle işin ucunda annem varsa.

Yüzü kırmızıdan mora dönen adam tırnaklarını genç adamın bileğine geçirse de kurtulamadı.

Dudakları açılıp kapanınca adamın bir şeyler söyleyeceğini düşünerek boğazını sıkan parmaklarını gevşetti.

Bana bir şey olursa günlük gazetelere verilecek. Genç adam, adamı silkeleyerek ittirip kendinden uzaklaştırdı.Geriye doğru giden adam sendeleyerek arkasındaki koltuğa düştü.

Ne istiyorsun?

Yaşlı adam biraz önce genç adamın parmakları arasında olan boynunu ovuşturarak Kızımla evlenmeni…

Bir deliye bakarmış gibi kısılan gözleri duyduğunun gerçek olamayacağını düşündüğünü gösteriyordu. Elbette yanlış duymuştu. Bu resmen saçmalık ve aptallıktı. Seni yanlış duydum sanırım.

Hayır yanlış duymadınız ekselansları.Belgelere karşılık kızımla evlenmenizi istiyorum.

Yoksa sizi batırmak için başladığım eylemlere devam edeceğim en son annenizin günlüğünün yayınlanmasını sağlayacağım.

Genç adamın ağzından fırlayan küfürler ne kadar hiddetli olduğunu vurgularken sesi adamı öldürmeye niyetli bir haşinlikteydi.

Sen beni satılık mı zannediyorsun?

Evde kalmış kızına koca arıyorsan,bir refakatçi eşliğinde balolarda satılığa çıkar.Eminim bir alıcısı olacaktır.

Siz bilirsiniz,o zaman bana müsaade ,daha gazeteye uğrayıp son yazdığım makaleyi teslim edeceğim.

Adamın kimliğini öğrenme çabaları sonuçsuz kalmış,farklı bir kimlikle yazdığı yazıların nereden gönderildiğini bulmaya çalışmıştı.

Takip ettirdiği adam kurnazdı ve karda yürüyüp izini belli etmeyen bir sinsiliği vardı.

Neden kendisiyle uğraşıyordu?

Düşmanları vardı fakat böylesine kin tutabilecek birini tanımıyordu.İlk önce aklına gelen onlar olmuştu zaten, fakat araştırmaları ve takip etmek için tuttuğu adamlar onların bu konuyla alakası olmadığını vurgulamışlardı.

Bu günkü gazetede ise afyon kaçakçılığı işine başladığını ve gemilerini bu iş için kullandığını söylüyordu.Lanet olası alçak itibarını yerle bir etmeye kararlıydı.

Son günlerde kendisine karşı soğuk davranan ve uzak durmaya çalışanlar gözünden kaçmamıştı. White’da uzaktan uzağa fısıldamalar artmıştı. Davetlerde soylu aileler kızlarını geri çekip genç adamdan uzak durmasını söylüyorlardı.