Yarasa - Selvi Atıcı - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Yarasa – Selvi Atıcı

Yarasa – Selvi Atıcı

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 496
Yazar: Selvi Atıcı

6.159 Kişi Tarafından Görüldü

Gizli görevlerin aranan ismi. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir işi kendine has yöntemleriyle halledebilir. Onun için imkânsız diye bir şey yoktur. Her işin altından kalkar. Bir kere göründüğü yere bir daha gitmez. Gitmez. Gitmezdi… 
Ta ki o gece tamamladığı gizli görevin ardından kafa dağıtmak için en sevdiği ritüeli gerçekleştirmek amacıyla o mekâna gidene kadar…

O mekâna gidip Mavi’yle karşılaşana kadar…

Mavi, bugüne kadar üstlendiği en zor görev olacaktı. Üstelik ilk defa, başarılı olacağı konusunda kendine duyduğu güveni, koyduğu yerde bulamıyordu.

Yarasa’nın mavi gecesi, siyah gecelerinden daha uzun olacak gibiydi…

Evdeki son konuğu da uğurladıktan sonra tükenmiş vücudunu koltuklardan birine bıraktı. Bedeni sancıyor, kalbinin ağrısı önüne geçilemez bir hızla onu tüketiyordu.

Acı, her yanını sarmıştı. Öylesine şiddetliydi ki birisi çıkıp gelse ve balyozla kemiklerini kırana kadar bedenine vursa böylesine canı yanmazdı. Fiziksel acının bir çaresi olurdu. Ama o anda acıyı çeken ruhtu, onun da merhemi yoktu. Daha önce böyle bir acı yaşamamıştı.

Bu yüzden kabullenmekte de, kaldırmakta da zorluk çekiyordu. Üstelik üzerinden üç hafta geçmişti. Her taziyeye gelenle yarası bir kez daha deşiliyordu. Keşke gelmeselercü! Alışkanlıklarına körü körüne bağlı olmasaydı koltuğun üzerinde kıvrılır, sabaha kadar kıpırdamazdı.

Güçlükle de olsa kalktı. Duş alıp üzerine pamuklu pijamalarını giydi. Dişlerini fırçalamak için banyoya girdi. Bulanık gördüğü için birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. Macunu fırçaya sıktıktan sonra kafasını kaldırdı. Donup kaldı. Aynada gördüğü görüntüyle birlikte kalbini bir el sıkıyormuş gibi hissetti.

Şiddetli bir ürperti saç diplerinden ayak tırnaklarına kadar tüm bedenini yokladı. Tam arkasında duruyordu. Başında siyah bir bere vardı. Siyah kazağının üzerine ağzını ve burnunu kapayan siyah bir atkı takmıştı. Sadece gözleri görünüyordu. Keşke onları da görmeseydi.

Simsiyah, boş bakışlar kendi gözlerine kilitlenmişti. Elleri havada, bir elinde macun, diğerinde diş fırçası varken yanlış tepkiler verdiğini biliyordu. Çığlık atması gerektiğini biliyordu. Yardım istemesi ya da dönüp onunla mücadele etmesi gerekiyordu. Bir işe yarayacağından değil, sadece bunları yapması gerektiğini düşünüyordu. Hiçbirini yapamadı.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.