Yalnızım Çünkü Sen Varsın - Kahraman Tazeoğlu - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Yalnızım Çünkü Sen Varsın  –  Kahraman Tazeoğlu

Yalnızım Çünkü Sen Varsın – Kahraman Tazeoğlu

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2021
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 224
Yazar: Kahraman Tazeoğlu

1.928 Kişi Tarafından Görüldü

Yarına kalmanın adıydı belki yanında kalmak. Yanındayken bile bile kaybolmak… Bundan zerre korkmamak. Şimdi onu özlemek bile içinde bir bedel taşıyor. Ruhuna dokunamadığın kanına dokunuyor.”

Şiirleri ve romanlarıyla kalplerinize dokunan Kahraman Tazeoğlu Yalnızım Çünkü Sen Varsın ile bu kez aşktan öteye geçiyor.

Başka hayatların dokunuşlarıyla tamamlanan bir karakteri doğuran Tazeoğlu, öncesiz ve sonrasızlığını keşfedecek olan Efil’in rehberliğinde histerik bunalımlara düşen talihsiz ruhlara kendinizden daha yakın olmanızı sağlıyor.

Yalnızlığımızı tek bir bedenle sınırlandırmamıza ve aşkı adadığımız kişiyle derecelendirmemize rağmen insan olarak acılarımızın benzerliğiyle aslında ne kadar da yalnız olmadığımızı göreceksiniz.

Geldi ve yanımdaki boş sandalyeye oturdu. Tek başımalığımı dağıttı varlığı. Bir sigara yaktı ve gülümsedi. Sonra bir bira söyledi kendine. Yan masada, çene altına yerleştirilmiş kırık bilekleriyle makyajlarını da…ha alkolün dağıtmaya

başlamadığı şık kadınlar ve onlara “ev sahibi” rolü yapan “masa sahibi” erkekler vardı. Birkaç kadehten sonra bu kasıntılı duruş, yerini aldırmasız bir gevşekliğe bırakacaktı.

Yalnızım Çünkü Sen Varsın

“gel” desen gelirdim

gittiğin uzakta bendim

dağ gibi bir ihanetten düştüm

bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime

kendimi suçüstü yakalıyorum

ve kentsizliğimin isimsizliğini

Araz’a uyak düşüyorum

gözlerime senden düşler sürüyorum

ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor

bana en büyük tehdit yine ben oluyorum

sonra bir durağa yaslanıyorum

sonra bir kente

ve sen gidiyorsun

ben kanıyorum

diyorlar ki “kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun”

oysa “gel” desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç’e biraz inat

biraz ihanet bırakıyorum

ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum

aklıma düşüyorsun

düşüyorum

düşünce

üşüyorum

azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum

ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum

yalanlarımla bir hiçlikteyim

beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar

aklıma düşsen yalnızlık oluyorum

ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir

nerde kimi üşüyorsun

artık kendini yakan bir ateşim

kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz

şimdi boş duraklara yaslanıyorum

boş kentlere

oysa “gel” desen gelecektim

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.