Tatlı Kaçamak (Bakery Sisters Serisi 2) - Susan Mallery - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Tatlı Kaçamak (Bakery Sisters Serisi 2) – Susan Mallery

Tatlı Kaçamak (Bakery Sisters Serisi 2) – Susan Mallery

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2016
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 309
Yazar: Susan Mallery

2.377 Kişi Tarafından Görüldü

Tatlı Kaçamak,En Tatlı Hayat Bile Aşk Olmadan Sıkıcıdır!
Nicole Keyes’i kısaca “Bayan Sorumluluk” olarak tanımlayabilirsiniz. Neticede çoğu insan onun gibi hem aile pastanesini işletip hem de kardeşini büyütmek için kendi hayatını yaşamaktan vazgeçmez. Ancak ikiz kardeşi mutlu bir evlilik yapan, kız kardeşiyse giderek fettan bir güzele dönüşen süper güvenilir Nicole, başkalarının ihtiyaçlarını kendininkilerin önüne koymaktan bıkmaya başlamıştır.


İşte, tam da bu noktada hayatına Hawk girer. Eski bir Amerikan futbolu yıldızı olan genç adam, Nicole’e özlemini duyduğu özgürlüğü tattırır. Hawk gözleri kapalıyken bile genç kadının dizlerinin bağını çözebilecek biridir ama Nicole onu, kalbini kırabileceği kadar yakınına sokmaya isteksizdir. Nicole ve Hawk korku ve tereddütlerini aşıp aşkı bulabilecek midir?

“Mallery, insanın içini ısıtan bu romanda tüm dünyaya kızgın bir kadının yaşamı kabullenmesi, hatta bazen sevmeyi öğrenmesini, aile bağları ve Nicole’ün karmaşık ilişkileri üzerinden ortaya koyuyor.”
Shelley Mosley

NlCOLE K eyes her zaman, hayat ona limon verdiyse, onlan tezgâhın içindeki kaba oymaya ve sonra daha iyi zamanlan hatırlatması için gidip Danimarka çöreği ile kahve almaya inanmıştı. Bu da zaman çizelgesinin niçin yapış yapış olduğunu ve oldukça etkili bir kafein nöbetinin devam ettiğini açıklıyordu.

Vitrine bir göz attı, vişneli ve peynirli Danimarka çöreği hiç durmadan, yumuşakça adını fısıldıyordu; sonra dizindeki atele ve hemen yanındaki bastona şöyle bir baktı. Hâlâ kısa süre önceki ameliyatının iyileşme dönemindeydi, bu da fazla fiziksel aktivite

yapmaması anlamına geliyordu. Eğer kot pantolonlannın biraz daha daralması riskini almak istemiyorsa, ikinci Danimarka çöreğini es geçmek zorunda kalacaktı.

Kendine, “Bir erkeğe kapılacağına çöreğe kapılmak daha iyidir,”diye hatırlattı. Hamur işi pişirmek bir kadını şişmanlatabilirdi fakat bir adam kalbini söküp çıkarabilir ve seni yaralı, kanar bir halde bırakabilirdi. Bir öncekinin çaresi, yani diyet ve spor hoş olmasa da,başa çıkabileceği bir şeydi. Fakat İkincinin bir çaresi olduğu şüphe­

liydi. Mesafe koymak, kafa dağıtmak, harika seks. O anda hayatında bunlann hiçbiri yoktu.

Tezgâhın arkasındaki kasada çalışan Maggie üç büyük kutuyu tezgâha bıraktı, sonra sipariş için zili çalmaya başladı. Tam o sırada telefon çaldı. Maggie cevaplamak için döndü.Nicole, tam o anda dönüp bakmasını sağlayan şeyin ne olduğunu söyleyemezdi. Altıncı his?

Şans?

Gencin durmadan kıpırdanmasının dikkatini çekmesi?

Nicole, çocuğun şortunun ön cebine cep telefonunu sıkıştırdı­

ğım, donut kutularını aldığını ve kapıya yöneldiğini gördü. Ödeme yapmadan.Nicole, doğası gereği aksi bir insan olduğunu kabul ediyordu.Herhangi bir durumun parlak yanını nadiren görürdü ve zaman zaman fazla tepki vermesiyle tanınırdı. Ama hiçbir şey, kesinlikle hiçbir şey onu aptal yerine konulmaktan daha fazla kızdırmazdı.

Son zamanlarda hayatında birçok şey olmuştu ve bu çocuğun da kendisini o listeye eklemesinin hiç yolu yoktu.Hareketlerini gerçekten de planlamadan bastonunu öne uzattı,çocuğa çelme taktı, sonra da bastonu sırtının ortasına indiriverdi.

“Hiç sanmıyorum,” dedi çocuğa. “Maggie, polisleri çağır.”Çocuğun fırlayıp kaçmasını bekliyordu. Nicole onu durduramazdı fakat çocuk kıpırdamadı. On dakika sonra kapı tekrar açıldı fakat Seattle’m polis teşkilatının en iyilerinden biri içeri gireceğine, Nicole

başını kaldırdı ve kolayca bir iç çamaşırı modeli ya da film yıldızıyla kanştırılabilecek birinin girdiğini gördü.

Adam uzundu, bronz tenli ve sıkı spor yapıyor olmalıydı. Spor konusunu rahatça söyleyebilirdi çünkü adam kırmızı şort ve bel kıs­mının hemen üzerinde Pasifik Lisesi yazan gri bir tişört giyiyordu.Nicole mantıklıydı. Bunu tam olarak dizlerine kadar gelen koyu renk kot eteğinden, basit tişörtünden, makyaj yapmamasından ve uzun, san saçlanna atkuyruğu yapmaktan fazlasıyla uğraşmamasından söyleyebilirdi. Kolayca etkilenen tarzda bir kadın değildi. Havvk’ın endişelendiğinden değildi tabii.

“Teşekkürler,” dedi kadına. “Bunu yapmak zorunda değildin.”

“Haklısın. Değildim.

 Aynca bu şekilde gitmesine izin verdiğim için pişman olacağımı biliyorum.”

Mavi gözlerinde öfke vardı. Sanki birisine vurmak istiyormuş gibi görünüyordu. Hawk bunu yapmayı teklif etmeyi düşündü. Genç kadın onun canını yakabilecek değildi ya. Ama onunla alay ettiğini düşüneceğini hissetti. Ve alay ediyordu… birazcık. Olmayacaksın. İyi bir çocuktur. Birçok yeteneği var, her şeyi yapabilir.”

“Onda kendini görüyorsun, değil mi?”

Hawk smttı. “Evet.”

“Bu o kadar tipik ki.” Saatini kontrol etti. “Senin olman gereken bir yer yok mu?”

“Antrenman var. Çocuklar bekliyor.” Cüzdanını çıkardı. “Donutlar için borcum ne kadar?”

Nicole kaşlannı çattı. “Dinlemiyor muydun?

 Raoul ağır cezasıyla onların parasını ödeyecek. En azından fantezim o yönde.”

“Takım için hâlâ beş düzineye ihtiyacım var.”Nicole tezgâhın arkasındaki kadına baktı. “Maggie, koça donutlannı getirebilir misin, böylece buradan çıkıp gidebilir.”

Havvk eğildi ve donutlan yerden toplamaya başladı. “Benden kurtulmaya çalışıyorsun.”“Öyle mi dersin?”“Ama ben gününün en güzel kısmıyım.”

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.