Bir deniz kazasından kurtulan Adam geçmişine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Zihnini kurcalayan pek çok soru işareti varken, onu kurtaran ve yaralarını iyileştiren sarı saçlı güzel kadının karısı olduğunu öğrenince çok mutlu olur. Mariah’nın adı ve yüzü ona tanıdık gelmemektedir belki ama dokunuşları, sıcaklığı, yaşattığı tüm duygular “doğru kadın” olduğunu hissettimektedir.
Mariah Clarke kendisini koruyup gözetecek bir eş için dua ederken, onu ıssız bir koyda, suların içinde bulacağını tahmin etmemektedir. Adam’ı kendisinin kocası olduğuna ikna etmesi çok kolay olur. Aralarında günden güne gelişen tutkuyu yenip gerçeği itiraf etmesi ise hiç de o kadar kolay olmayacaktır.
Kayıp Lordlar dizisinin bu ilk kitabında, Mary Jo Putney, çocukluk arkadaşı olan ve her biri kendisi için mükemmel eşi arayan lordları okuyucularıyla tanıştırıyor.
“Büyüleyici, romantik ve kesinlikle baştan çıkarıcı.”Eloisa James
Özet
Kayıp Lordlar dizisinin bu ilk kitabında, deniz kazası geçiren Ashton dükü Adam ve babasıyla kasabada yaşayan Mariah Clarke’in hikayesi. Adam yarı Hintli yarı İngiliz bir Dük. Yakışıklı, akıllı, zeki bir genç adam.
Adam kendi tasarladığı buharlı gemisi ile test sürüşünde iken gemide bir patlama oluyor ve herkes onun öldüğünü sanarken o bir kıyıya vuruyor. Ağır yaralı ve hafızasını kaybetmiş olarak. Onu Mariah buluyor.
Mariah da zor durumda babasının ölüm haberini almış ve malikanenin eski sahibi malikaneyi geri almak için onunla evlenmek ister. Ama o istemez ve kendine bir koca diler. Ve Adam karşısına denizden çıkar.
Adam nasılsa hafızasını kaybetti diye onunla evli olduklarını anlatır böylece sorunlardan kurtulur.
Adam’ın üç arkadaşı onu aramaktadırlar ve onu bulurlar. Sonra İngiltere’ye beraber gelirler. Bundan sonra işler karışır.
Sırlar ortaya çıkar ve kayıp aileler bulunur ama Adam hafızasını azar azar kazanırken kuzeni ile nişanlı olduğunu öğrenir ve işler bundan sonra daha da karışır. Adam kalbine söz geçiremez. Ama sözünden de dönemez.