Konuşmaktan çok homurdanarak
iletişim kuran, Bilişim İstihbarat Servisi’nin yakışıklı ve sert ajanı Kuzey
Karaarslan, dünyayı birbirine katan özel bir anahtarın sahibi olan zeki, baş
belası ve kızıl kafalı Masal Kılıç ile karşılaştığında başına gelen ilk şey,
pembe iç çamaşırlarıydı.
Bunun sadece bir başlangıç olduğunu anlaması ise hiç uzun sürmedi.
Kuzey, hayatı boyunca eline pers gülü renginde oje almamıştı. Bir dakika! Kuzey
eline hiç oje almamıştı ki! Ta ki renklerin kitabını yazan, sakar bir belaya
kalbini kaptırana dek…
Erkek türüyle sınırlı kalmayıp, son model arabalarından bile kıskandığı Masal
için cayır cayır yanarken, dünyayı kurtarmak o kadar da kolay değildi.
Operasyonun kilit ismi Masal da onunla aynı kulvarda koşuyordu. Çünkü Kuzey
etrafındayken, dibi tutan yemekten farkı kalmıyordu.
İki zıt kutbun sıfırlı ve birli hikâyesiyle, bilişim dünyasına aşk dolu bir
yolculuk yapacaksınız. Kemerlerinizi bağlamayı unutmayın!
Tavsiye: Sakin olmadan okuyun!
“Alışılmadık bir macera, hız kesmeyen bir aşk… Satırlarında
kaybolacaksınız.”
– Asude-
Masal uçakta yanında oturan Amerikalı yaşlı çifte bakarak gülümsedi. Her hallerinden aşklarının hâlâ taze olduğu belliydi, çünkü birbirlerine sürekli dokunma ihtiyacı içinde gibiydiler.
Masal aşk duygusunu çoğu zaman anlayamamıştı. Onun için hayat sıfır ve birden ibaretti. Olgular hesaplanabilmeliydi,çünkü o bilgisayar mühendisiydi. Dünyası kodlardan ve hesap lamalardan oluşuyordu. Oysaki aşk hesaplanamıyordu.
İşte tam olarak bu yüzden Masal aşktan korkuyordu ancak bu durum,onun aşklarını sonuna kadar yaşayan insanlara saygı duymasını engellemiyordu.Masal derin bir nefes aldı ve adamın çenesindeki, kendi bilgisayar çantasının neden olduğu kızarıklığa baktı.
Büyük ihtimalle birkaç saat sonra moraracaktı ama kendisi de o sırada muhtemelen morgda yatıyor olacaktı.”Pembeden hoşlanmadıysanız eğer, çenenizdeki kırmızılık
da size çok yakıştı. Kesinlikle bu sefer bir şans vermelisiniz.”Masal verdiği bu cevaba kendisi bile şaşırmıştı. Lanet olasıca çenesi! En olmadık yerlerde, en olmadık şekilde konuşmak zorunda mıydı?
Kuzey kızın sesiyle, daldığı düşüncelerden sıyrıldı ve soruyu kavradığında kanın yeniden beynine sıçradığını hissetti.”Oradan bakınca bellboy gibi mi gözüküyorum?” dedi sertçe.
Bu cevap karşısında kız dudaklarını bükünce, Kuzey’in gözleri istemsizce oraya kaydı. Kesinlikle öpülesi dudaklar’dı.Masal olaya kendini kaptırmış devam ederken, Kuzey sinirle sözünü kesti.
“Bu kadar yeterli sanırım!
Değinmek istediğiniz noktayı anladım ama bu, valizinizi alıp bagaja yerleştirmemi sağlamayacak.”
“Kızım, dedim ya sana… Yarın yola çıkıyorum ve bir hafta şehir dışında olacağım. Ben geldiğimde sen çoktan gitmiş olacaksın ve görüşemeyeceğiz. O sıska kıçını kaldır ve hemen benimle buluşmaya gel!”
“Peki, tamam. Koordinatları gönder, geliyorum.”
“Hâlâ insanlara sorarak yer bulma olgunu geliştiremedin’mi, Masal?”
“İnsanlar güvenilmezdir, Ayça. Lütfen koordinatları gönderir misin? Yoksa vazgeçeceğim.”
“Tamam tamam, kızma, kızıl deham benim.”…..