Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi - Murat Gülen - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi – Murat Gülen

Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi – Murat Gülen

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2017
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 192
Yazar: Murat Gülen

7.685 Kişi Tarafından Görüldü

Düşlerin cennetinde gerçeklerin canı cehenneme

“İlkokulda sana öğretilen matematiğin ne işe yaradığını değer verdikçe değerin kalmadığı zaman anlarsın. Türkçenin ne işe yaradığını yazıp yazıp silerken, fiziğin ne işe yaradığını atlamak için uygun uçurumu düşünürken anlarsın.

Biyolojinin ne işe yaradığını içine kapanıp hissizleşirken, kimyanın ne işe yaradığını dengen bozulurken anlarsın. İzahın ne işe yaradığını sırf ‘o’ dönsün diye gurursuzlaşırken, zamanın ne işe yaradığını geçen günleri sayarken anlarsın. Onlarca yıl, yüzlerce öğretmen, binlerce dersten hiçbir şey anlamazsın da ona dair hasreti bir saniye olsun yaşarken, her şeyi çok güzel anlarsın. Bu kitap, işte o bir saniyenin hikâyesidir…”

Aşk kendini kaybetmek mi, yoksa yeniden keşfetmek midir?

Ve yazar, yaşamdaki tüm algısal görkemi okurlarının önüne serip romanını bir saniyelik bir soru ile başlatmaktadır:

Hayat, gençliğin belki dağları ile ihtiyarlığın keşke dağları arasında açılan intihar teşebbüslü bir uçurumdu.

Mutluluğun ensesine endişelerimiz yapışıyordu.

Aşk duyguların provokasyonuydu.

Hayat birbirine bağlanan ve ancak ölümle kesilen köprüler mimarisiydi. Tıpkı sırat köprüsünde olduğu gibi bu köprülerin birinden düşmek toplum için ölüm demekti.

Hayat insanın çocuklara dokunabildiği günlerin toplamıydı.

İnsan kendini anlamak için felsefeyi, kendini anlatmak için edebiyatı buldu. Ancak ne olduysa oldu ve birden hasreti bulup kendini unuttu. Çünkü bu duyguya ne şiirler ne anlamlar ne toplamlar ne ispatlar ne şehirler ne de gerçekler yetebildi.

İnsan anlatamadığı herşeyin kölesidir. Bu yüzden Sait Faik yalnızlığının, Peyami Safa deliliğinin, Nazım Hikmet sevdalarının, Oğuz Atay düşlerinin, Sabahattin Ali merhametinin, Turgut Uyar gökyüzünün, Cemal Süreya ise kuşların kölesi olmuştur.

Hayat, duvarları anlatamadıklarımızla örülü tımarhanenin penceresinden dünyayı seyredişimizdir.

Lütfen erkek çocuklarımızın eline oyuncak silah yerine kitap, kız çocuklarımızın eline de oyuncak bebek yerine bir müzik aleti verelim. Düşman olmamayı, özgürlüğü ve anlayışı öğretelim.

Herkes Kafka ile Milena’nın aşkını bilir. Buna karşın çok az kişi Kafka’nın pespaye bir otel odasında kalp yetmezliğinden, Milena’nın ise Nazi kampında böbrek yetmezliğinden öldüğünü bilir.

Ölüm hikayelerini ilk okuduğumda herşeyi bir kenara bırakarak ikisini de ortaklaştıran ‘yetmezlik’ üzerine yapmıştım ilk tespitimi. ‘Yetmezlik’ dedim. Belki de aşk budur. Belki de aşk bir ‘an yetmezliğidir.’ Belki de aşk bir ‘yetmemezlik endişesi’, bir ‘yetinememezlik arzusudur.’

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.