Kadınlığın 21 Hikayesi (Murthan Mungan'ın Seçtikleriyle) - Kolektif - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Kadınlığın 21 Hikayesi (Murthan Mungan’ın Seçtikleriyle) – Kolektif

Kadınlığın 21 Hikayesi (Murthan Mungan’ın Seçtikleriyle) – Kolektif

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Kasım 2004
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 280
Yazar: Kolektif

2.176 Kişi Tarafından Görüldü

Kadınların çocukluklarından yaşlılıklarına ömürleri boyunca içinde yer aldıkları çeşitli durumları gösteren öyküler bunlar; yaşam boyu verdikleri var olma savaşı; anne, eş, kız çocuğu, sevgili, metres olarak sürekli kendilerini bir erkek üzerinden tarif etmenin ağır, uzun yolu; bu uğurda onları çoğu kez karşı karşıya getiren ilişkilerin eşitsiz aritmetiği? 

Durumların bir aradalıklarından, öykülerin art arda dizilişlerinden bir üst cümle kurmak istedim. Dönüp tek tek hikayeleri, durumları yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak olan bir üst cümle?

Edebiyatın asıl gücünün burada saklı olduğunu düşünüyorum. Akıp gideni durup görmemizi sağlayacak olan bir atmosfer yaratmak, bir dünya kurmak. Öğrenmiş gözlerle bize hayatı yeniden iade etmek.

Yazdıklarım bir yana okuduklarımı okurla paylaşma isteğim de bu yüzden… 

Yazarlar 
Roald Dahl – Margaret Atwood – Flannery O’Connor – Judith Hermann – Jean Rhys – Katherine Mansfield – Dorothy Parker – Tama Janowitz – Doris Dörrie – Hanif Kureishi – Charles Bukowski – I. Bachmann – Italo Calvino – V. S. Pritchett – Marta Lynch – Vasco Pratolini – G. G. Marquez – D. Lessing – Alice Walker – Jhumpa Lahiri – Elsa Morante

Kısa Önsözü

Yıllar önce üzerinde çalıştığım bir müzikal oyun nedeniyle yazdığım bir şarkıda geçen “kadınlık durumu” sözü, bir kadm arkadaşımı çok ilgilendirmiş, bu söz benim amaçlamadığım kadar konuya dikkatini diriltmişti onun.

Kadın sorunlarının daha mahçup bir tonda, alçak sesle ve daha çok sosyalizm ve devrim sorunlarının yedeğinde tartışıldığı, bazı feminist metinlerinse dilimize yeni yeni çevrilmeye başladığı günlerdi. Arkadaşım , bu söze bizim edebiyatımızda ilk kez rastladığını, bu sözle birlikte birçok şeyi birdenbire farklı görmeye, adlandırmaya başladığını söylemişti.

Onun bunu bana yıllar sonra bir kez daha tekrarlamış olması, o etkinin genç yaşların ilk keşiflerinin coşkusuyla ya da dönem duyarlığıyla açıklanamayacak derinlikte olduğunu gösteriyordu. Benim de başta Kate Millet olmak üzere bazı feminist yazarları keşfedip onların benim için zihin açıcı olmuş kitaplarını, metinlerini büyük bir coşkuyla okuduğum yıllardı.

Yeni öğrenmeler, yeni bilgilenmeler, yeni adlandırmalarla tanıdık dünya, gözlerim izin önünde başkalaşıyor, daha öncesinde bilmediğim iz farklı bir derinlik kazanıyordu. Şimdi bir şey ifade eder mi bilmem ama, o yıllarda biz “bilinçlenmek” diyorduk buna.

Bazen bir olayı ya da bir durumu kavramsallaştıran bir tek sözcük bile, insan zihninde sanıldığından çok daha derin bir etki yaratabiliyor. Üzerinde hiç düşünmeden öylesine yaşadığımız nice gündelik olay, birdenbire bir kavramın, bir nitelemenin etrafında bambaşka bir anlam kazanabiliyor.

Her gün içinden geçtiğimiz nice durumun dışma çıkıp, ona dışarıdan bakmamızı sağlayan çoğu kez bir tek kavram olabiliyor. İçim izde neredeyse bizden habersiz birikmiş onca şeyin adını bir tek söz koyabiliyor. Tıpkı “kadınlık durumu” gibi hayli sıradan görünüşlü sade bir sözün bile bir durumun adını koyabildiği gibi.

KADINLIĞIN 21 HİKÂYESİ “Kadınlık durumu” dediğinizde, bunun herhangi bir şey değil, bir “durum” olduğunu, ortada “sorunsarIaştırılmış bir durumun bulunduğunu söylemiş olursunuz. Her sorunsal, kendi içinde kutupsallık taşır.

Yolunda gitmeyen bir şeylerin varlığına, bütünlük sandığımız şeyin çelişik yapısına işaret eder. İncelenmeyi, konuşulmayı, tartışılmayı gereksinir. Belki de yıllar önce arkadaşıma olan buydu.

Benim sözüm yalnızca bir anahtardı. Bu nedenle kitabın adı, ele aldığı durumlara sayısal olarak tam karşılık düşmese de 21 tanesinin hikâyesi diye okunabilir.

Bir ömre denk düşen zaman dizisel bir sıralama olmamakla birlikte, kadınların çocukluklarından yaşlılıklarına ömürleri boyunca içinde yer aldıkları çeşitli durumları gösteren öyküler bunlar; yaşam boyu verdikleri var olma savaşı; anne, eş, kız çocuğu, sevgili, metres olarak sürekli kendilerini bir erkek üzerinden tarif etmenin ağır, uzun yolu; bu uğurda onları çoğu kez karşı karşıya getiren ilişkilerin eşitsiz aritmetiği… Hepimizin bildiği hikayeler işte!

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.