Yoksa tüm bunlar Mahinev’in doğumuyla mı ilgilidir?
O gece zifiri karanlık, kızıl şafak ile birleşirken Mahinev kitabın kapağını açtığında, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yaşadığı dünyada izine önceden hiç rastlanmamış bir şehirde, değişik bir boyutta, tehlikeli bir adamın kollarında, aklını parçalara ayıracak bir olay düğümünün içinde mücadelesi başlayan Mahinev’in çözmesi gerekli olan pek çok sır vardır ve ona ağır ağır dolanarak tüm benliğini ele geçirip düğüm oluşturan bir aşkın pençesine düşmek üzeredir.
Özet
Kar fırtınası İstanbul’u etkisi altına almaya devam ediyordu. Kurtlar keskin pençeleriyle zihinleri kazıyıp durdu, yılanlar kalan zamanı hatırlatırcasına tısladı. Yıkım her sene Mahinev’in doğum gününden hemen önce başlayıp, sonraki birkaç ay etkilerini devam ettiriyordu.
Şehre yılanlar iniyor, saatler duruyor, mantık çerçevesine sığmayan, açıklanması imkânsız olaylar oluyordu. Fakat
Mahinev’in hayatı 21 yaşında babannesinin vermiş olduğu bir kitapla değişir. Çünkü bu kitabı açtığında kendisini bamdiğer bir yerde bulur. Evinde değildir, İstanbul’da değildir ve hatta Türkiye’de bile değildir. Varlığını hiç duymadığı bir ülkede Mavi Yaka’nın Varta şehrindedir.
Kendisinin diğer bir yerden geldiğini çevresindekilere inandıramaz. Ayrıca kendinin bir hırsız olduğunu düşünen Efken’in eline düşmüştür.
Sırlarla ve gerçeklerle yüzleşmeye çalışırken yaşadığı garip olayların yanında kendisi gibi buraya kendi yaşadığı yerden gelen biriyle karşılaşır.