Gezgin - Halil Cibran - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Gezgin – Halil Cibran

Gezgin – Halil Cibran

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 74
Yazar: Halil Cibran

1.310 Kişi Tarafından Görüldü

Cibran ‘ ın ölümünden sonra yayımlanan bu eserinde insana özgü duyguları , yanılgıları ve duraksamaları çözümlerken , tıpkı bir karşılaşma gibi her gün yaşadığımız sıradan olaylardan yola çıkarak okura sunmaktadır .

Sevgi , dostluk , ahlak , mutluluk , hüzün vb. konuları işleyerek zengin bir içerikle kaleme almış kitabı.

Kitapta önceki kitaplar gibi kısa öykülerden oluşmaktadır. Kitap gezginin eve misafir olarak gelmesiyle başlamaktadır.

Gezginin Dünya’da gözüne ilişen, kulağına çalınan öyküleri dinliyoruz sanki. Öykülerin hiçbirisi öylesine değil, her birine günlerinizi ayırabilirsiniz.

Güzellik-çirkinlik, güçlü-zayıf, beğenilme, üzüntü-mutluluk, erkek-kadın, önyargı gibi onlarca konuya değiniyor Halil Cibran. Bu konulara değinirken insana direkt anlatmıyor ve bir perde arkasından anlatıyor.

özet

Akşam üzeri Nil’in kıyısında bir sırtlanla bir timsah karşılaştılar, durdular ve birbirlerini selamladılar. Sırtlan konuştu ve dedi ki: “Günleriniz nasıl geçiyor, Efendim?” Ve timsah cevap verdi, “Kötü geçiyor.

Bazen acımdan ve kederimden ağlıyorum ve sonra yaratıklar hep diyor ki, ‘Ama onlar sadece timsah gözyaşları.’ Ve beni her sözden öte bu yaralıyor.” Sonra sırtlan dedi ki: “Acınızdan ve kederinizden bahsediyorsunuz ama bir an olsun beni düşünün.

Dünyanın güzelliklerine bakıyorum, onun harikalarına ve mucizelerine ve katıksız bir sevinçle gülüyorum, günün güldüğü gibi. Ve sonra ormanın insanları diyor ki, ‘Bu sadece bir sırtlan gülüşü.'”

Zaad yolunda yürüyen bir gezgin yakın köylerden birinde yaşayan bir köylüye rastlar ve işaret parmağı ile büyük bir alanı göstererek sorar:

“Burası Kral Ahlam’ın düşmanlarını yendiği meydan değil mi?”

Köylü: “Burada hiç bir zaman savaş olmadı. Yalnız bir zamanlar büyük Zaad şehri burada kuruluydu. Ama sonra yandı ve kül oldu bu şehir ve şu an da güzel bir alan görünümünde, öyle değil mi?” diye yanıtlar.

Gezgin oradan ayrılır ve biraz yürüdükten sonra başka köylü ile karşılaşır ve sorar: “Burası bir zamanlar büyük Zaad şehrinin kurulu olduğu yer değil mi?”

İkinci köylü: “Hayır, burada hiç bir zaman bir şehir kurulmadı. Ama bir zamanlar bir manastır vardı, o da güney bölgesinden gelen insanlar tarafından yıkıldı.” diye cevaplar.

Daha sonra bir müddet yürüdükten sonra başka bir köylüyle karşılaşır ve sorar: “Burada bir zamanlar bir manastır vardı değil mi?”

Üçüncü köylü: “Burada hiç bir zaman manastır olmadı. Ama babalarımızın ve dedelerimizin anlattığına göre zamanın birinde buraya bir meteor düşmüş.” diye yanıtlar.

Merak içinde yoluna devam eder gezgin. Sonra yaşlı bir adama rastlar, selam verdikten sonra sorar:

“Efendim! Buraya gelene kadar üç köylüye rastladım ve bu alanı sordum. Ama her biri farklı bir şey söyledi ve hiç biri diğerini tutmuyordu.”

Yaşlı adam şöyle cevap verir: “Dostum! Bu üç kişide sana doğru olanı söylemiş; ama çok azımız bir doğruya başka bir doğru ekleyip gerçek doğruyu oluşturabiliriz.”

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.