Üniversite öğrencisi Timur ile profesörlükten emekli Yakup Bey tanışırlar. Yakup Bey, Timur’un gözlerinde duygu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucaklayamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve burukluğunu görür.
Aylar sürecek bu sohbet Timur için kültür robotluğundan “şahsiyet” olmaya götüren bir özgürlük yolculuğuna dönüşür.
Üniversitesi öğrencisi Timur ile emekli profesör Yakup Bey tesadüfen tanışırlar. Yakup Bey, Timur’un gözlerinde duygu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucaklayamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve burukluğunu görür.
Timur, o karşılaşmadan sonra Yakup Bey’le yaptığı sohbetlerle, kültür robotluğundan şahsiyet olmaya giden bir özgürlük yolculuğuna çıkacaktır.
Sevgi mi özgürlüğe, özgürlük mü sevgiye götürür? İç yalnızlığı gözlerinden okunurken sevdiğine evlenme teklif eden, gerçek sevgiyi, gerçek aşkı sorgulayan üniversiteli bir gencin adım adım Gerçek Özgürlük’e varışının öyküsü.
Yakup Bey, ‘insanın kendini keşfetmesi kolay değildir hatta bazen yıllar alır.’ der. Çoğu insan maalesef kendini keşfedemeden ölür gider.
Kendini bir tarafa itip başkalarının beklentilerine göre yaşamak çoğu kimseye daha kolay gelir. Ne var ki, kendiyle kopuk ilişki yaşayan insan eninde sonunda bir iç yalnızlığa gömülür.
Dolayısıyla kendi özüyle ilişkisi olmayan insanın, başkalarıyla da gerçek anlamda ilişkisi olamaz. Aklını gönlünün değerleriyle yöneten insan yaşamının efendisidir.