Osmanlı’nın son dönemlerini, birinci dünya savaşını, cumhuriyetin ilanı ve sonrası sağ sol olaylarını görmüş tarih gibi bir kadın. Hem basit, hem karmaşık. Deli dolu ve sakin. Örnek alınacak ve uzak durulacak bazı yönleri olan bir kadın.
Birden çocuklardan biri bağırdı“Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!”
Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda konuşup duran çocuklara baktı.
“Hanginiz söyledi bunu?” diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı.
“Ben!” dedi.“Kuş mu gördün orada?”“Evet.” üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı.
“Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım.”Çocuk birkaç adım geriledi. Eliyle işaret etti oğlan. “Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar. ”Dondu kaldı. Hiç tasarlamadığı halde, çocuğun işaret ettiği yerde masalsı iki kuş kafası beliriyordu. Tıpkı öpüşür gibiydiler. Haklıydı çocuk.
Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın hayat hikayesi Füreya, aynı zamanda bir dönem romanı.