Firarperest - Elif Şafak - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Firarperest – Elif Şafak

Firarperest – Elif Şafak

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2013
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 215
Yazar: Elif Şafak

1.150 Kişi Tarafından Görüldü

Tadına doyulmaz, kimi zaman kışkırtıcı, kimi zaman sakinleştirici ama ruhu hep özgür kalan yazılar….

İnsan ki eşrefi mahlukattır, içindeki semavi özü keşfetmekle yükümlüdür. Çıkacaksın yollara, kendine doğru git gidebildiğin kadar. Keşif boynumuzun borcudur. Kendimizi keşfetmek, aşkı keşfetmek, dünyayı keşfetmek, Öteki’ni keşfetmek…

Çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. Çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, sözlerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına… şaşırmak ölene kadar… şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek… budur son tahlilde Adem oğullarına, Havva kızlarına kendilerini keşfettirten serüven.

Firarperest Özeti

Adam ve kadm, uzun senelerdir evliler. Seviyorlar birbirlerini, orası kesin.Ama eskisi gibi değil. Zaten nicedir hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden sevdalar daha mı tutkuluydu, hasretler daha mı derin?

Sevgilinin saçının bir teline ne şiirler yazılırdı hani. Bir kez görmekle ne kadar çok sevilirdi insan.Kapı aralığından uzanan bir baş, perde arkasında bir kadın gölgesi, belli belirsiz bir tebessüm, göz bebeklerinde saklı ateş ve har. Uzaktan da sevilirdi yar. Mümkündü. Hem mümkün hem imkansızdı aşk.

Hayatın bir parçasıydı dokunmadan sevmek. Yaklaşmadan. Aşk bugün var, yarın kaçtı kaçacak bir ada tav-şanıydı sanki. Öylesine ürkek. Kimse yüzde yüz emin olamazdı aşka “sahip” olduğundan. Mülkü yok, tapusu yoktu. Daha mı anarşistti eskiden aşklar? Sahi “yarim” ne güzel kelimeydi. Ağızda akide şekeri.”

Adam mesleğinde hayli yükselmiş, kadınsa çocukları büyütmüş artık. Ne sıra dışı bir heyecan var, ne yeni bir sınav.Birbirlerine tahammül edemedikleri zamanlar da oluyor. Aynı çatı altında iki ayrı dünya kurmuşlar kendilerine, daracık bir kesişim gösteren iki ayrı küme gibiler.

Öyle günler oluyor ki,”Çekip gitsem” diyor adam içinden. “Yeniden başlasam hayata, kendime baksam, Kırkından sonra, ellisinden sonra yepyeni bir hayata atılanlar var. Ben de geç kalmış sayılmam. Bunca zaman karımı ve çocuklarımı incitmemek için hep alttan aldım, ama artık çocuklar büyüdü, karım da kendine yeter.

Öyle günler oluyor ki, “Çekip gitsem” diyor kadın içinden.”Yeniden başlasam hayata, tazelense m, yenilensem. Otuz beş yaşına kadar ha bire didişi yorsun, ya ailenle akrabalarıyla, ya arkadaşlarınla,ya sevdiğinle, ya bedeninle. Otuz beş,kırk arası yavaş yavaş durulu yorsun. Esas kırkından sonra başlıyor kadınlık. Kadın ancak o yaştan sonra pişiyor, olgunlaşıyor, kendini buluyor.

Bunca zaman kocamı ve çocuklarımı kırmamak için hep alttan aldım, ama artık çocuklar büyüdü, kocam da kendine yeter. Hem kadın olmanın avantajları var.

 

 

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.