Hiçbir Hikayede Ölmeye Değmez

 

Violet, “Darağacı Dansı”nın gelmiş geçmiş en büyük hayranıydı. En yakın arkadaşları ve kardeşiyle birlikte katıldığı Comic-Con’da favori karakterleriyle –yani onları canlandıran oyuncularla– tanışma fikri aklını başından alıyordu. Fakat kaderin onlar için daha büyük planları vardı.

 

Korkunç bir kazanın ardından, hikaye onlar için gerçeğe dönüştü. Her satırını, her sahnesini ezbere bildiklerini sanıyorlardı,  ta ki ilk beş dakikada kazayla asilerin gizli silahı olan Rose’un ölümüne sebep olana kadar. Bunun üzerine asiler tarafından tutsak alındıklarında en büyük arzularının kâbusa dönüştüğünü fark ettiler.

 

Kendi dünyasına dönmek isteyen Violet, Rose’un adımlarını takip etmek ve kehaneti gerçekleştirmek zorundaydı. Ancak yapılan tek bir değişiklik, onları yepyeni bir sona götürecekti.

 

Tam olarak bir hafta sonra darağacında asılacaktım.

 

Arkadaşlarım, ailem ve her şeyden çok, sevgi uğru­na asılacaktım.

 

Bu düşünce, boynuma dolanan urganı, ayaklarımın zemini arayışım, bacaklarımın havada sallanarak…dans edişini hayal edince, bana şaşılacak derecede küçük bir ra­hatlama sunuyordu.

 

Daha bu sabah hiçbir şeyden haberim yoktu. Bu sabah Comic-Con’da sosisli, ter ve parfüm kokularını içime çekerken canlı renklerdeki kostümler, kameraların flaşları, davul ve keman ses­leriyle çevrelenmiş haldeydim.

 

Dünse okulda aptal bir İngilizce sunumu yüzünden endişeleniyor ve başka bir dünyada olmayı diliyordum.

 

Ne dilediğine dikkat et çünkü bazen gerçeklik gerçekten berbat bir şey….

 

“Bu kitabı asla yeteri kadar övmeyi başaramayacağım.” Louise O’Neill, Kusursuzlar’ın yazarı

 

Özet

 

Darağacı dansı kitabını okuyan ve bununla ilgili sohbet eden bir grup arkadaş, yaşanan bir kaza ile bir an da kendilerini başka bir dünyada Darağacı Dansı kitabının içinde bulur kendini. Ve tekrar eve dönüş için kitabın senaryosuna uymaya çalışırlar.

 

Tabi işler yolunda gitmez ve olaylar kitap senaryosunun dışına taşınmaya başlar ve korkuya kapılırlar. Çünkü eve dönüş için kitaba ve senaryoya bağlı kalmaları gerektiğini düşünürler.

 

Kurtuluş yolu bu mudur?