Dar Zaman - Ingeborg Bachmann - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Dar Zaman – Ingeborg Bachmann

Dar Zaman – Ingeborg Bachmann

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Şubat 2007
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 64
Yazar: Ingeborg Bachmann

2.193 Kişi Tarafından Görüldü

İlk şiir kitabı “Dar Zaman”ı 1953 yılında yayımlayan yazar, şiirin yanı sıra roman, öykü ve deneme ve radyo oyunlarıyla yüzyılımızın önde gelen yazarları arasında girdi.

20. yüzyılın en önemli Avusturyalı kadın yazarlarından İngeborg Bachman.1926 yılında Avusturya’nın Klagenfurt kentinde doğmuş, 1945-1950 yılları arasında felsefe, psikoloji ve Alman filolojisi okumuştur. Çalışmalarında özellikle Heidegger ve Wittgenstein üzerinde yoğunlaşmış, 1973’te çıktığı Polonya yolculuğunda Auschwitz ve Birkenau toplama kamplarını görmüş ve aynı yıl Roma’daki evinde çıkan yangında ağır yaralanarak hayatını kaybetmiş.
Kitabın giriş bölümünde ölümüyle ilgili geçen kısımda elindeki sigara külünden çıkan yangın yüzünden can vermiş olabileceğini yazmış.

“Yazılanlara bakılırsa Ingeborg Bachmann gecelerden bir gece yanık bir sigarayla uyuyakaldı-naylon geceliği tutuştu-” (syf-5)

Nasıl bir ruh halinde olduğunu bağımlılığının derecesinden de az çok tahmin edebiliyorsunuz;

“Bachmann’ın ailesinin bir tıp hatasının sonucu olarak gördüğü, yıllardır süren madde bağımlılığı konusunda anlaşılan ozanın yakın dostu Alfred G.’nin kişisel gözlemleri de oldu. Bachman’la Ağustos 1973’te son kez görüşmelerine ilişkin bu kişi şöyle diyor:”Hap bağımlılığının boyutları beni çok korkuttu. Günde yüz taneden çok olsa gerekti, çöp kovası boş ilaç kutularıy­la dolup taşıyordu. Kötü görünüyordu, mum gibiydi. Bedeni lekelerle doluydu. Anlayamadım, ne olabilir diye önce düşündüm bir süre, sonra içtiği Gauloise’ın elinden kayıp kolunda söndüğünü görünce, anladım: Düşen sigaraların bıraktığı yanık izleriydi o lekeler. Haplar bedenini acıya duyarsız kılmıştı. ilk kez yürek indirip konuyu kendisiyle konuştum. Doktorlar tedavinin denenebileceğini söylemişler; iki yıl sürüyormuş, başarı olasılığı yüzde beşmiş.”O zaman nesine?” demişti.”

Ama Bachman hiç de yaşam yorgunu değilmiş, ‘Yüreğim beygir gibi’ diyormuş… “(syf-6)

Benim ‘Yüreği Beygir Gibi Kadın’ la tanışmam “Sürgün” adındaki şiiriyle oldu. Yüzünde tanımlayamadığım tedirginlik hissi içime işledi.

Artık hiçbir şey gelmeyecek
İlk yaz olmayacak artık
Binlerce yıllık takvim herkese bildirir bunu.
Ağlamamalısın işte,Der bir ezgi
Başkaca Hiç Bir Şey Demez Kimse ”

////////////////////////////////////////

Çok anlamlı olabilirdi: tükenmekteyiz,
gitmek zorundayız, çağrılmadan geliriz.
Ama konuşmak ve anlaşamamak,
ve bir an bile kavuşamayan ellerimiz,

yıkmakta bunca şeyi: kalıcı değiliz.
İlk adımlarımızı korkutur yabancı işaretler,
bir çarpı işareti parçalar bakışmaları,
istenen, yalnızlıklarda eriyip gitmemiz.

/////////////////////////////////

Daha katı günler yolda,yakın
Dönekliğe ayarlanmış zamanlarGörünür gitgide çevren çizgisinde.
Çekip bağlarsın yakında ayakkabılarını,
Köpekleri avlularına geri kovarsın
Balıkların içi
Çoktan buza kesmiş tir.Çünki yelde.
Yoksulca yanar ışığı kandillerin
Sisi tarar bakışların.
Dönekliğe ayarlanmış zamanlar
Görünür gitgide çevren çizgisinde

 

 

DUVAR ARKASINDA

Kar olarak asılıyorum dallardan
Vadinin baharına,
Soğuk bir kaynak olarak dolanıyorum rüzgârda,
Nemli düşüyorum çiçeklere,
Bir damla olarak,
Türeyenler gibi
Bir bataklığın etrafında.
Ben, o durmadan ölümü düşünenim.

Uçuyorum, çünkü usulca yürüyemiyorum,
En sağlam yapılarının arasından gökyüzünün
Ve direkler deviriyorum ve duvarlar oyuyorum.
Uyarıyorum, çünkü geceleri uyuyamıyorum,
Denizin uzak sesiyle uyuyamaz diğerleri.
Şelalelerin ağzına çıkıyorum
Ve dağlardan gürültülü kayalar koparıyorum.

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.