Çünkü Biz Karıncayız - Shaun David Hutchinson - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Çünkü Biz Karıncayız – Shaun David Hutchinson

Çünkü Biz Karıncayız – Shaun David Hutchinson

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2017
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 139
Yazar: Shaun David Hutchinson

1.655 Kişi Tarafından Görüldü

Henry, annesinin aileyi bir arada tutmak için çabaladığını ve bununla baş etmek için sigara ardına sigara yaktığını biliyordu. Abisinin üniversiteyi bıraktığını ve hamile bir kız arkadaşı olduğunu biliyordu. Anneannesini yavaş yavaş Alzheimer’a kaybettiğini biliyordu. Ve erkek arkadaşının geçen sene intihar ettiğini de.

Bilmediği şey ise, uzaylıların onu on üç yaşındayken neden kaçırdığıydı. Neden hâlâ onu kaçırıp gemilerine götürdüklerini de bilmiyordu. Dünyanın sonunun neden geldiğini veya uzaylıların ona neden büyük, kırmızı bir düğmeye basarak bunu durdurması için bir fırsat tanıdıklarını da bilmiyordu.

Fakat durum böyleydi ve karar vermesi için 144 günü kalmıştı.

Soru, Henry’nin dünyayı kurtarılmaya değer bulup bulmadığıydı. En azından gizemli bir geçmişi olan Diego Vega ile tanışana kadar öy­leydi. Diego, Henry’ye bildiği her şeyi, evrendeki yerini ve bütün bunların bir anlamı olup olmadığını sorgulanıyordu. Fakat Henry dünyayı kurtarmadan önce kendisini kurtarmanın bir yolunu bulmalıy­dı ve uzaylılar ona bunun için bir düğme vermemişlerdi.

Çünkü Biz Karıncayız Kitap Özeti

Hayat bir palavra.

Hayatınızı bir düşünün. Gün boyunca sizi ayakta tutan bütün o küçük ayinleri düşünün; uyandığınız andan, beyninizdeki ısrarcı sesi boğmak için kafanıza litrelerce öksürük şurubu diktiğiniz, gecenin son,yalnız saatine kadar. Hani size vazgeçmeniz, pes etmeniz gerektiğini; yarının bugünden daha iyi olmayacağını söyleyen o sesi.

Dişinizi fırçalamanın, üstünüzdeki kıyafetlerin okula uygunluğuyla ilgili annenizle tartışmanın, ev ödevinin, not ortalamalarının ve erkek arkadaşların ve okuldaki sıcak öğle yemeklerinin abesliğini bir düşünün.

Ve yaşamı.Yaşamın abesliğini düşünün.Her gün yaptığınız şeyleri bileşenlerine ayırdığınızda ne kadar gülünç olduklarını da görmeye başlıyorsunuz. Mesela, öpüşmek. Yoldan geçen bir yabancının, ağzınıza tükürmesine izin vermezsiniz ama nabzınızı hızlandıran ve koltuk altlarınızı terleten ve olur olmaz, en lanet zamanlarda size ereksiyon yaşatan oğlan ya da kızla tükürük takas edebiliyorsunuz.

Dilinizi ağzına tıkıyor ve dillerini daha önce nerelere soktuklarını, size uçuk veya mononükleoz bulaştırıp bulaştırmayacaklarını, belki de ton balıklı sandviçlerinin kalıntılarını aktarıp aktarmadıklarını düşünmeksizin karşılık vermelerine müsaade ediyorsunuz.

Bacaklarımızı tıraş edip kaşlarımızı alıyoruz, bedenlerimizi krem ve losyonlarla buluyoruz. En muhteşem kot pantolona girebilmek için kendimizi aç bırakıyoruz, tişörtümüzü çıkardığımızda muhteşem kaslar sergileyebilmek için bedenimizi haplarla kirletiyoruz. Arabayla hız yapıyoruz ve sıkı partiliyoruz ve koca kainatta hiçbir anlam taşımayan sınavlara çalışıyoruz.

Fizik uzmanları, hem sonsuz olan hem de sonsuz ölçekte genişleyen bir evrende yaşadığımızı ve içindeki her şeyin bir noktada tekrar edeceğini öne sürüyorlar. Annenizin ve babanızın ve kıyafetlerinizi çalan kız kardeşinizin sayısız kopyalar var. Sizin sayısız kopyanız var.

Bütün hayatınız boyunca neye inanmış olursanız olun, siz aslında eşsiz bir kar tanesi değilsiniz. Bir yerlerde, bir başka siz, sizin hayatınızı yaşıyor. Muhtemelen de sizden daha iyi yaşıyor. Alfanda boxenyla koltukta aylaklık edip kaselerce meyveli yulaf ezmesi tıkınırken neden bir cuma gecesinde yapayalnız olduğunu düşünmek yerine, Fransızca konuşmayı öğreniyor ya da bir güzel düzüşüyor.

Ancak en kötü kısmı bu da değil. Sizi koşarak en yakındaki köprüden atlamaya itecek olan, hiçbirinin öneminin olmaması. Ben öleceğim, siz öleceksiniz,hepimiz öleceğiz… ve yaptıklarımız, seçimlerimiz beş para etmeyecek.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.