Casus - Paulo Coelho - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Casus – Paulo Coelho

Casus – Paulo Coelho

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2016
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 145
Yazar: Paulo Coelho

2.036 Kişi Tarafından Görüldü

Birinci Dünya Savaşı’nda casuslukla suçlanan Mata Hari’nin hikayesi. Özgür bir kadın olmak her çağda zor olmuş. Usta yazar kaderine boyun eğmeyen bir kadının sınırlamalarla dolu dünyada aşkı aramasını ve haksız yere idamını, sürekleyici bir anlatımla ve gerçeklerden yola çıkarak ustaca sunmuştur

Yanlış devirde doğmuş bir kadınım ben, hiçbir şey düzeltemez bunu. Gelecekte hatırlanacak mıyım, bilmiyorum ama şayet hatırlanır sam mağdur bir kadın olarak değil, cesur adımlar atmış ve ödemesi gereken bedeli korkmadan ödemiş biri olarak görülmek istiyorum.

Davacınla mahkemeye giderken yolda onunla anlaşmaya çalış ki seni hakim karşısına çıkarmasın ve hâkim seni
zindancı ya teslim etmesin ve zindancı seni zindana kapamasın. Söylemiş olayım, borcunu son kuruşuna kadar
ödeyene dek kurtulamazsın oradan.”

Casus Kitap Özeti

Mata Hari’nin tek suçu özgür bir kadın olmaktı: Sınırlar ve sınırlamalarla dolu bir dünyada kaderine boyun eğmeyen bir kadın…

Paulo Coelho, 20. yüzyıl başında casuslukla suçlanarak idama mahkûm edilen Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan yola çıkarak kurguladığı Casus’ta bu olağanüstü kişiliği bir roman kahramanına dönüştürerek hayatın ve aşkın gizemlerini sorguluyor.

Rahibe Leonide kapıyı açıp içeri girerken diğerlerinin dışarıda beklemesini rica etti, sonra duvara sürterek tutuşturduğu kibritle hücredeki lambayı yaktı. Ardından başka bir rahibeyi yardıma çağırdı.Rahibe Leonide kolunu uzatıp hücrede uyuyan kişinin bedenine itinayla, kucaklamasına dokundu ama uyan­dırması kolay olmadı bu kişi hiçbir şeye ilgi duymuyordu sanki, rahibelerin anlattığına bakılırsa, gözlerini açtığında dingin bir uykudan kalkmış gibiydi.

Cumhurbaşkanına, günler önce yaptığı af talebinin reddedilmiş olduğunu öğrenince istifini hiç bozmadı. Üzgün müydü yoksa rahatlamış mı, bilmek mümkün değildi; nasılsa her şeyin sonuna gelinmişti.

Dağınık siyah saçlarım özenle tarayıp ensesinde topladı. Başına keçe bir şapka geçirdi ve götürüleceği açık
alanda rüzgara kapılarak uçup gitmesini engellemek için şapkanın ipekten bağını çenesinin altından düğümledi.
Yavaşça eğilip siyah deri eldivenlerini aldı. Ardından gözlerini hücresine gelenlere kayıtsızca dikip sakin bir
sesle konuştu:

“Hazırım.”

Saint-Lazare Hapishanesindeki hücreden çıkıp hep beraber, dışarıda motoru çalışır halde kendilerini bekle
yen arabanın yolunu tuttular, araba onları idam mangasının bulunduğu alana götürecekti.

“En uzun ağaçlar dahi böyle küçücük tohumlardan çıkar. Bunu unutma ve hayatta sakın aceleci davranma.”
Yanaklarımı öpüp veda etti ve babam beni istasyona götürdü. Yol boyunca hemen hiçbir şey konuşmadık.

Hayatta tanıdığım neredeyse bütün erkekler bana mutluluk, mücevherler ve toplumda bir konum verdi, on­
ları tanıdığım için hiç pişmanlık duymadım; ilki hariç,

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.