Bilinçaltının Gücü - Joseph Murphy - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Bilinçaltının Gücü – Joseph Murphy

Bilinçaltının Gücü – Joseph Murphy

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2009
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkce
Sayfa: 288
Yazar: Joseph Murphy

26.858 Kişi Tarafından Görüldü

Senelerdir Amerika’da En Çok Satan Bireysel Gelişim Kitaplarından Biri.

Düşüncelerinizi Değiştirirseniz Kaderinizi de Değiştirirsiniz

Neden bir insan üzgünken diğeri mutludur?

Neden bir insan korkak ve endişeliyken diğeri inanç ve güven doludur?

Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken diğeri iyileşemez?

Neden bir insanın güzel, lüks bir evi varken diğeri derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır?

Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken diğeri sefil haldedir?

Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve son derece popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür?

Neden bir insan işinde ya da mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiçbir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır?

Neden bu kadar fazla hoşgörülü ve ahlaklı insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzlukların acısını çekiyor?

Neden ahlaksız pek çok kişi başarılı, zengin ve sağlıklı olup bunun keyfini çıkarıyor?

Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken diğeri evliliğinde mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor?

Bu soruların yanıtı, bilinç ve bilinçaltınızın işleyişinde gizli olabilir mi?

Kesinlikle evet.

Bilinçaltı güçlerimizin en büyük kanıtı, kişisel iyileşme olacaktır. Yıllar önce, tıpta sarkom adı verilen bir habisten bilinçaltının iyileştirici gücünü kullanarak kurtulmayı başardım. Beni bu güç yarattı; hâlâ hayati fonksiyonlarımı koruyor ve yönetiyor. O zamanlar uyguladığım teknik bu kitapta ayrıntılarıyla açıklanıyor. Hepimizin bilinçaltının derinliklerinde gizli olan Sınırsız İyileştirici Gücün varlığına inanmanın başkaları için de yararlı olacağından eminim. Benden yaşça büyük bir doktor arkadaşımın öğüdü sayesinde birden bütün organlarımı yaratan, bedenimi şekillendiren, kalbimi çalıştıran yaratıcı zekanın, kendi ürünlerini iyileştirebileceğini fark ettim. Eski bir atasözü şöyle diyor: Doktor yaraya pansuman yapar; Tanrı onu iyileştirir.

 Zihninizin işlevini tanımanın en iyi yolu, onu bir bahçe olarak düşünmenizdir. Siz bu bahçenin bahçıvanısınız ve alışkın olduğunuz kalıpları temel alarak gün boyunca bilinçaltınıza tohumlar (düşünceler) ekiyorsunuz. Bilinçaltına ektiğiniz ekinleri bedeninizde ya da çevrenizde biçeceksiniz. O halde hemen huzur, mutluluk, doğru karar, iyilik ve bolluk hakkında düşünmeye başlayın.

Bilinçaltınıza öneriler gönderirken bunların iyileşme, yükselme ve başarılı olma yönünde olmasına çok dikkat etmelisiniz. Unutmayın; bilinçaltınız şakadan anlamaz. Ne söylerseniz onu yapar.

Soy asma soyuna çeker. Toprağa belirli bir tür tohum ektiğinizde, yine topraktan o türdeki bir bitkinin çıkacağına inanırsınız. Doğanın yasası böyledir. Bu atasözündeki tohum sizin düşüncelerinizdir. Yetişen bitki ise bilinçaltınızdaki dışavurumlardır.

Bilinçaltınız sizinle mücadele etmez, sizinle tartışmaz ya da sözlerinize karşı çıkmaz. Siz ona ne derseniz onu yerine getirir.

Bir soruna çözüm aradığınızda bilinçaltınız size cevap verecektir; ama sizin bir karar vermenizi ve bilinçli zihninizle bir yargıya varmanızı bekler.

Seçme gücüne sahipsiniz. O halde sağlığı ve mutluluğu seçin. Dostluğu da seçebilirsiniz düşmanlığı da. Siz, işbirliği içinde olmayı, neşeli olmayı, dost olmayı ve sevgi dolu olmayı seçin, o zaman tüm dünya size karşılık verecektir. Harikulade bir kişilik geliştirmenin en iyi yolu budur.

Bütün düş kırıklıkları gerçekleşmeyen arzulardan kaynaklanır. Siz, engellere, gecikmelere ve güçlüklere kafanızı takmışsanız, bilinçaltınızın karşılığı da buna göre olacak ve kendi iyiliğinizi engelleyecektir.

Arzu ettiğiniz şeyin olumlu sonuçlandığını hayal edin ve bunun gerçek olduğunu tüm bedeninizle duyumsayın, hissedin. Onu elde edeceğinize inanın, en iyisi bunu bilin.

Rahatsızlıklarınız hakkında konuşmayın, ona odaklanmayın. Bunların beslendikleri tek kaynak sizin korkularınız ve kendisine göstereceğiniz dikkattir.

Düşünceleriniz yalnızca olumlama yapmalıdır. Fakat bir şeyi inkar ederseniz, aslında inkar ettiğiniz şeyin varlığını olumlamış olursunuz.

Bilinçaltı yaşamdan yanadır. Bilinçaltı süreçler hep yaşama dönük ve yapıcıdır. Bilinçaltı, sonsuz bir yaşam ve sınırsız bir bilgeliğin mekanıdır; dürtüleri ve fikirleri her zaman yaşamla ilgilidir. Bilinçaltı sürekli iyi olmak için çalışır.

Bilim insanları bize her on bir ayda bir yeni bir beden kurduğumuzu söyler; o halde fiziksel bir bakış açısıyla şu anda sadece on bir aylıksınız.

İsterseniz olumsuz düşünce ve imgelerden kaçınabilirsiniz. Karanlıktan kurtulmanın yolu ışığa çıkmaktır; soğuktan kaçınmanın yolu sıcağı bulmaktır; olumsuz düşüncelerden kurtulmanın yolu da, onun yerine iyi düşünceleri koymaktır. İnsan aynı anda sadece bir şey düşünebilir, eğer iyi şeyler düşünürseniz, kötü düşüncelere yer kalmayacaktır.

Hasta olmak anormaldir; bu, olumsuz düşünmeniz ve yaşam akıntısının tersine yüzmekte olduğunuz anlamına gelir. Yaşamın yasası gelişme yasasıdır; doğanın işleyişi gelişme yasasına göre kendini ifade ederek bu yasayı sessiz bir şekilde doğrulamaktadır. Gelişmenin ve ifadenin olduğu yerde yaşam vardır; yaşamın olduğu yerde uyum olmak zorundadır, uyumun olduğu yerde ise mükemmel sağlık vardır. Buradan yola çıkarsak, normal koşulların, anormal olan koşullardan çok daha büyük bir kolaylıkla korunabileceğini öne sürebiliriz.

İstediğiniz Sonuçları Almanın Yolları

Kafanızda belirli, net bir fikir olmalıdır. Canınızı sıkan problemin bir çözümü olduğuna, bir çıkış yolu olduğuna kesinlikle karar vermiş olmalısınız.

Bilinçaltınızı kullanırken hiçbir müdahalenin araya girmesine izin vermeyin ve irade gücünüzü kullanmayın.

Zorlama ters etki yapar. Arzularınız ve imgeleminiz birbiriyle çatışma içindeyse kazanan mutlaka imgeleminiz olacaktır. Bilinçaltınız, birbiriyle çelişen iki önermeden en güçlü olanını kabul edecektir. Bu işi zorlamadan yapmak en iyisidir.

Bilinçaltınızı yeni bir düşünceyle yüklemek için en uygun zaman, uykuya dalmadan az önceki ve uykudan uyandıktan hemen sonraki zamandır.

Servet sahibi olmak bireyin kendi bilinçaltını ikna etmesinden ibarettir. Bol para kazanmaya layık olduğunuza kendinizi inandırın.

Sahip olduğum zenginlikler her geçen gün ve geceyle biraz daha artıyor.

Gelecek hakkında korku ve kaygıyla doluysanız burada da boş çeke imza atıyorsunuz demektir, böylece olumsuz koşulları kendinize çekmiş olursunuz.

Beklediğiniz sonuçları almak için sabırsızlanıp, kendinizi olumsuz düşüncelere kaptırmayın. Sonuçta toprağa ekilen tohumun kök salması ve büyümesi için biraz zaman geçmelidir.

Zengin insanları eleştirip onlara karşı öfke ve hınç duymayın. Bu sizde yoksulluk hissi uyandıracaktır. Siz zenginsiniz, bunu unutmayın.

Kıskançlık ve çekememezlik servetin size akmasını engelleyen kösteklerdir. Başkalarının kazandıkları sizi sevindirsin.

Alnınızın teriyle ve çok fazla çalışmakla servet sahibi olmaya çalışmak, mezarlıktaki en zengin adam olmanın bir yoludur. Bu kadar mücadele vermek ve köle gibi çalışmak zorunda değilsiniz.

Gerçek servet kaynağınız zihninizdeki fikirlerden oluşur. Milyonlarca dolara değen bir fikriniz olabilir. Bilinçaltınız aradığınız fikri size bulacaktır.

Yoksulluğun erdemi olmaz. Bu bir zihin hastalığıdır ve bu zihin çatışmasından bir an önce kurtulmalısınız.

Paradan hoşlanıyorum. Onu akıllıca, yapıcı ve tedbirli kullanıyorum. Onu neşeyle bırakıyorum ve o da bana katlanarak geri geliyor.

Bilinçaltı zihnimin hafıza deposu olduğunu biliyorum. Öyle ki dinlediğim ve okuduğum her şeyi içinde tutuyor. Mükemmel bir hafızam var ve bilinçaltımdaki sınırsız zeka yazılı ve sözlü sınavlarda bana gereken her şeyi önüme sunuyor.

Kendi kendine satıcı şöyle sorar; “Evi sattığını düşün, o zaman ne yapardın?” Kendi kendisine soruyu şöyle cevaplar; “O tabelayı (sahibinden satılıktır) yerinden kaldırır ve garaja atardım” Hayalinde o tabelayı tuttuğunu, topraktan söküp çıkardığını, omzuna yerleştirip garaja gittiğini ve yere bıraktığını düşledi.

Hiçbir zaman unutmayın, sizin sürekli aradığınız şey de sizi sürekli aramaktadır.

Bilinçaltınız tarafından yönlendirilmek istiyorsanız işte size en iyi ve en basit yol; Uykuya dalmadan önce bilinçaltınıza seslenin. Bir problemi çözmek mi istiyorsunuz ya da kaybolan bir şeyi mi bulmak istiyorsunuz. Bütün dikkatinizi çözüme odaklayın ve çözüme ulaştığınızda nasıl mutlu olacağınızı düşünün ve nasıl hissedecekseniz onu yaşayın. Sonra da uykuya dalın. (kayıp olan bir şeyse; “sen her şeyi bilirsin ve şimdi onun nerede olduğunu bana açıklıyorsun” diyerek uykuya dalın).

Parmak uçlarım gevşiyor, ayaklarım gevşiyor, bacaklarım ve kaslarım gevşiyor, vücudumun yukarısına doğru ışıkla doluyorum, bu ışık bana huzur ve rahatlama getiriyor, tüm vücudumu kaplıyor ve kafamı ışıkla dolu hissediyorum, tüm zihnim ve bedenim gevşiyor. Huzur içindeyim, rahat ve sakinim. İçimde sonsuz bir ışığın varlığını hissediyorum. Kendimi sevginin kucağına bırakıyor ve her yanımı iyilik ve güzellikle dolduruyorum. Gece boyunca bu huzur bana eşlik ediyor. Sabaha kadar sevgi ve huzurla dolu olarak güne uyanıyorum.

Sabaha ve güne huzurlu ve rahatlamış olarak gözlerimi açıyorum. Bugünü hayatımın en güzel günü olarak seçiyorum. Bugün benim için harika bir gün. O’nun rehberliğinde erdem ve mutlulukla güne başlıyorum. Zihnim denge, barış ve uyum içinde.

Genç bir adam Sokrat’a nasıl bilge olabileceğini sormuş. Sokrat onu bir nehrin kenarına götürmüş ve kafasını suya batırmış, çırpınana kadar suyun altında tutmuş ve sonra bırakmış. Kendine gelen genç adama sormuş; “suyun altındayken en çok istediğin şey neydi?”; Genç adam “nefes almak istedim” diye yanıtlamış. Bunun üzerine Sokrat şöyle demiş: “Bilge olmayı, başın suyun altındayken nefes almayı istediğin kadar istersen, ona ulaşabilirsin.”

Diyelim sudan, kapalı yerlerden ya da topluluk önünde konuşmaktan korkuyorsunuz. Eğer yüzmekten korkuyorsanız, şu andan itibaren günde üç ya da dört kez, beş-on dakika kadar bir yere oturup ve yüzdüğünüzü hayal edin. Aslında, o anda zihinsel olarak yüzüyorsunuz. Zihinsel anlamda kendinizi suyun içinde görmekte, duyumsamaktasınız. Suyun soğukluğunu, kollarınızın ve bacaklarınızın hareket ettiğini hissediyorsunuz. Gözünüzün önündeki bu imge son derece canlı, gerçek ve size büyük keyif veriyor. Hayal ettiğiniz şey, bilinçaltınızda yer edinecektir.

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.