Aslında tüm bu yaşananlar saliselik bir olaydı…
Michelle Maxwell’in Gizli Servis’teki gelecek vaat eden kariyeri tehlikededir. Koruduğu başkan adayını, gözünün önünden kısacık bir anlığına kaçırınca, güvenliğinden sorumlu olduğu adam adeta buhar olup uçar.
Genç ajanın neler hissettiğini Sean King’den daha iyi kimse bilemez. Zira onun da sekiz yıl önce, dikkatinin bir saniyeliğine dağılması sonucu, koruduğu başkan adayı gözlerinin önünde vurulmuştur.
Şimdiyse Michelle’le Sean’ın kaderleri ortak bir noktada birleşmektedir. Yalanlar, sırlar ve ölümcül yüzleşmelerle dolu bir labirentin içine çekilen bu iki ajan, tüyler ürpertici bir oyunun parçası olmak üzereler.
“Polisiye edebiyatının dünyaca kabul görmüş ustası David Baldacci’den gerilimi yüksek bir roman daha.” Washington Post
“Farklı hayatlara sahip iki insanın kesişen kaderleri, bir anlık gaflet ve sonrası… David Baldacci’nin ilmek gibi işlediği kurgusuyla Beklenmedik Bir An’ın gerilim dolu sayfalarında yolunuzu kaybedeceksiniz.”Connecticut News
Beklenmedik Bir An Kısa Özeti
Aslında saliselik bir olaydı ama Gizli Servis ajanı Sean King’in yaşadığı en uzun salise olmuştu.Seçim kampanyası gezisindeydiler ve adı sanı bilinmeyen bir otelde tanışma toplantısı düzenlenmişti. Otel o kadar ücra bir yerdeydi ki birilerine ulaşabilmek için uydu telefonu kullanmak zorunda kalıyorlardı.
King korumakla yükümlü olduğu şahsın arkasında durmuş, gözleriyle kalabalığı tararken kulak mikrofonu ara sıra, önemsiz iç haberleşmelerle cızırdıyordu. Ellerinde “Oyunu Clyde Ritter’a Ver” yazılı pankartlar taşıyan heyecanlı insanlarla dolup taşan salon sıcak ve bunaltıcıydı. Yüzünden gülümsemeyi hiç eksik etmeyen adaya, dakika başı bebekler uzatılıyordu.
King olur da silahlar patlarsa çocukları kurtarmakta geç kalacağını bildiğinden, nefret ediyordu bu durumdan. Ama küçüklerin biri gidip biri gelmeye devam ediyor, Clyde hepsini teker teker öpüyor, potansiyel tehlike arz eden bu manzarayı seyreden King’in de kamına kramplar giriyordu.
King tabancasını kaldırıp suikastçının göğsüne doğrulttu. Ne bir uyarıda bulundu ne de Amerikan kanunlarının suikastçıya tanıdığı anayasal haklarını okudu. Görevi açık ve netti; önce bir el ateş etti, ardından ilki yetmemiş gibi bir kere daha.
Kurşunu yiyen adamsa olduğu yere yığıldı.Tek söz etmeden, yaptığından dolayı ölmeyi bekliyormuş gibi kendini bekleyen şeye hazır olan bir şehit gibi düşmüştü ve bütün şehitler arkalarında King gibi, olan bitenin tek sorumlusu olarak gösterilen insanlar bırakırdı. O gün üç kişi ölmüştü ve bunlardan biri de King’di.