Barikat - Haluk Keskin - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Barikat – Haluk Keskin

Barikat – Haluk Keskin

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Mart 2015
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 180
Yazar: Haluk Keskin

1.016 Kişi Tarafından Görüldü

“Oysa şimdi, az da olsa kendimi genç hissedebildiğim bu zaman da, bu bir kadına âşık olmak, bir yabancıya güvenmek ya da semtin duvarlarına şiirler yazmak ile aynı şey olsa gerek, gelecek ile ilgili hayaller kurmak için yaşananları kendi zihnimin şekillendirmesi olmadan bilmek zorundayım. İşte hayattan tamamen kopmamamı sağlayan şey bu olmalı.

Hayaller üzerine kurulan hayaller soluk. Kimse inanmaz onlara. Ben de inanmam.”

Bense kendimi bildim bileli hep bir şeyleri, birilerini bekliyorum. İçeriye girip kafenin arka tarafındaki masalardan birine oturuyorum. Uzun süredir yanımda bir kitap olmadan çıkmıyorum evden.

İnsanın kendisine ne kadar katlanmak zorundakalacağı belli olmuyor. Neyse ki böyle zor zamanlarda korunaklı bir yerekaçmak için hikayeler var. Çantadan kitabımı çıkarıp okumaya başlıyorum.

Hikâye Kadıköy sokaklarında dolaşan yalnız bir adamı anlatıyor. Adam sevişiyor, ayrılıyor, yazıyor, unutuyor. Her şey bir içki masasında sakince sona eriyor.

Kitabı bitirdikten kısa bir süre sonra Fikret gelip masaya oturuyor. Birer kahve söylüyoruz.“Dediğimi düşündün mü Toprak?”

“Düşündüm, bana pek gerçekçi gelmedi.”

“Bu gerçekçilik de nereden çıktı?

Senin gerçekle ne işin olur?”

“Bilemiyorum. Hayal kurması güzel ama…”

“Çok fazla para gerekmiyor.

On beşer bin koyacağız ikimiz de.

Ben mekânı buldum bile.

Eski bir apartmanın en üst katı; hem gökyüzünün hemde denizin görülebildiği bir yer.

“İkimiz de çalışıyoruz Fikret.

Nasıl zaman ayıracağız bu işe?“

Fikret ertesi gün Müjgan’ı yalnız yakalıyor. Acemice hesap sormaya kalkıyor. Oysa Müjgan ona hiçbir söz vermedi.

Fikret’in verebileceği bir cevap yok. Ama el ele tutuştuk, beni sevecekmiş gibi baktın diyemiyor.

Denmez zaten. Şaşkın şaşkın soruyor Müjgan;“Senden hoşlandığımı da nereden çıkardın?”.

Özür diliyor Fikret. Yanlışanladığı için, kurduğu hayaller, beklentileri için kendisine de bir özür borçlu.

Geçen zaman boyunca yakın arkadaş oluyorlar. Fikret’e sorsanız aralarından su sızmıyor.

Birbirlerine her şeylerini anlatıyorlar. Müjgan’a sorsanız… Müjgan’ın gözleri dört defa lacivert.En sevdiğinden, en yakınından bile çekiniyor insan.

Dostunu kollarındantutup sarsmak istiyorsun, onu kendine getirmek, yardımcı olmak istiyorsun,bir garip korkaklık peyda oluyor.

 Gençlik aşklarımı özledim. Dünyaya direnenlerle karşılaştım. Düşüncelerim arasında eskiden olduğum insanı aradım.

Tüm bu yolculuğun sonunda gene kendime ulaştım. Benim adım Toprak. Öylesine bir adamım. Bu benim hikayem.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.