Balkan Yolcusu - Füruzan - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Balkan Yolcusu – Füruzan

Balkan Yolcusu – Füruzan

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 198
Yazar: Füruzan

1.029 Kişi Tarafından Görüldü

Füruzan’ın “Balkan Yolcusu” (1994’te ilk yayımlandığındaki adıyla İşte Bizim Rumeli), bir gezi-röportaj demeti. Dört bölümden oluşuyor: Bosna-Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan.

Tarihe tanıklık açısından önemi bugün daha da artmış olan “Balkan Yolcusu”, edebi bir tat taşıyan, şiirlerle bezeli, zaman zaman öykü kokan, yazarın Balkan izlenimlerini kendine has diliyle yansıtan bir çalışma.

Kitap 1993 yılında Füruzan’ın eski Yugoslavya’ya yaptığı seyahatleri anlatıyor. Üsküp, Manastır, Mostar, Sofya, Filibe, Selanik, Kavala, Gümülcine halkının ağzından Tito’nun Yugoslavya’sında herkesin barış içinde yaşadığı günlere hasret kaldığını bize tekrar anımsatıyor.

Bosna Katliamının şiddetli günlerinde Balkanlar’da olan Füruzan, savaşın derin, karanlık izlerini okuyucusu ile bir bir paylaşıyor. Rumeli boyunca öğretmenlerle, köylülerle, edebiyatçılarla, sanatçılarla, din adamlarıyla, politikacılarla yaptığı sohbetler o döneme ait güzel bilgiler veriyor.

Bu bölgeleri görmeyenler için bu kadar iyi bir kitap olabilir mi?  Kitapta eski Yugoslavya kısımlarında çok bariz Tito güzellemeleri var. Tabii yazıldığı dönem ve Bosna katliamlarının devam ettiği de göz önünde tutulmalı. Füruzan’ın meselelere insani bir pencereden baktığını söylemem lazım. Balkan coğrafyasıyla ilgilenenler için okunası bir gezi kitabı..

Balkan Yolcusu Kitap Özeti

“Osmanlı bir yayılmacı değil miydi?” Öyle olmasa imparatorluk olmazdı. Savaşlar yapmadı mı, evet. Hangi ulusun, hele imparatorluğun tarihinde savaş yok.

Şimdi ise 1354’te Osmanlılar Rumeli’ye girerken, dünya nasıl Osmanlı, Müslüman olmayan halklara ‘millet’ dedi. Beş ayrı dinin insanından oluşan bu kalabalık; Ortodoks, Gregoryen, Kata­lik, Musevi, Protestan, bu yönetimde dinlerini, dillerini, kültürleri ni koruyarak yaşadılar.

Rumeli Beylerbeyi’nin yönetimindeki Balkanlar asırlarca Osmanlı Devleti yürütme ilkeleri dışında ‘vergi al­mak’, ‘düzenin sağlanması’, yerel halkın yaşama alışkanlıklarına pek karışmadı. Merkezi otoritenin sarsılmayan gücü, her şeyin

asırlarca yolunda gitmesini sağladı. Halkların kültür zenginlikleri, özgün zanaatler i, yüzyıllarca sürdü ve bize kadar ulaştı. Türküleri, masalları yazıldı ve söylendi.

Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz? Hiç gittiniz mi? Bakınız, ben Türkiye’ye şimdiye kadar en az 20-25 kez geldim. Çünkü sanatımız öyle. Türkiye ile fazla çalışıyoruz. Ve niyetimiz günün birinde oraya göçrnek Zaten ailemin yüzde 80’i Türkiye’dedir.

Aileniz .  Evet, sırayla göçtüler. Bu göçmek, Türkiye’ye gitmek 1950 senesinde başladı.- Yani, 1950; İkinci Dünya Savaşının bitimi, Yugoslavya’nın kuruluşu olan dönem.

Evet, 1 948’inde Yugoslavya’nın Rusya’dan ayrılması, ondan sonra gittiler, biz kaldık, annemiz, babamız. Halbuki annemin de babamın da yüzde 80 aileleri, akrabaları Türkiye’dedir. Türkiye’ye göçenler her bakımdan kazandılar. Biz burada kaldık, kaybettik.

 

 

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.