Ayçöreği - Zeynep Sahra - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Ayçöreği – Zeynep Sahra

Ayçöreği – Zeynep Sahra

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2018
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 372
Yazar: Zeynep Sahra

49.579 Kişi Tarafından Görüldü

“Bu, ateşe uçmaktan korkan kelebeğin hikâyesi.”

Ahmet; Sahra’ya yürümeyi, bisiklete binmeyi, erkek gibi dövüşmeyi öğretmişti. Ama hepsinden önemlisi ona, aşkın can yakıcı yanını tattırmıştı, hem de farkında bile olmadan…

Hatırladığınız ilk anınız nedir diye sorsam ne cevap verirdiniz?

Dört yada beş yaşında olmalıyım, bahçe kapımızla birleşen duvarın üstüne serçe kuşu gibi tünemiş onu bekliyorum. Bana bir numara büyük gelen pembe sokak terliklerimin topuğunu duvara belli bir ritimle vururken, gözüm sokağın başında. Sanki ben bakışımı kaçırırsam gelişi gecikecekmiş gibi, yeni doğan güneşin gözlerimi sulandırmasına aldırmadan gözümü ayırmıyorum sessiz yoldan. Sıra sıra, karşılıklı dizilen bahçeli, müstakil evlerden işlerine yetişmek için aceleyle çıkan insanlar görüşümü kapattığı için kaşlarımı çatıyorum bazen.

Sabırsız geçen dakikalar sonunda, elindeki küçük beyaz poşetle koşturarak görünüyor sokağın başında ve ben boyumun iki katı olan duvardan bir sıçrayışla atlayıp dizlerimin yere vurmasını bile umursamıyorum.

İnce pijamamın paçası yere sürünürken ona doğru yürüyorum. Yan yana gelince hemen söyleniyorum sabırsızca;

Neden bu kadar geciktin ki?

Ne yapayım Sahra, fırını geç açtılar bugün. Onun yüzü yerine merakla poşete baktığımı fark edince gülümseyerek poşetteki kağıt paketi eline aldı, içindekini çıkardığında yüzümün aldığı hal onu daha da neşelendirdi. Sıcacık gülümsemesiyle bana uzatırken;

Al bakalım ufaklık. Dedi. İki elimle onu tutarken avucumdan düşmesin diye sıkı sıkı sardım parmaklarımla. Isırmadan önce en sevdiğim şey burnumu ona yaklaştırıp kokusunun vücuduma yayılmasıydı. Gözlerimi tatlı tarçın kokusuyla kapatırken, onun kıkırdayan sesi kulağıma geliyordu. Gözlerimi açıp sabırsızca ay şeklini ikiye bölüp, bir parçasını ona uzattım. Yan yana olan evlerimizin ortasında kalan kaldırıma oturduk.

Ay çöreğini senin kadar seven bir başkası daha yoktur. Dedi, nefessiz yediğim lokmalarıma bakarken. Beni seyreden yüzüne vuran güneş gözlerini açık yeşil yapmıştı, eksik dişleriyle gülümserken ona verdiğim parçayı da bana uzattı.

Ben tereddütsüz alıp onun payını da yemeğe koyulunca gülüşü tüm yüzüne yayıldı.

Bir daha canın ayçöreği çektiğinde akşam uyumadan önce söyle bana. Sabahın köründe camıma taş atarak uyandırma. Son lokmamı ağzımda çiğnerken yüzüme düşen saçlarımı geriye doğru atıp, başımla onu onayladım.

Sokağın sessizliğini uykusundan uyanan kuşların cıvıltıları bölüyordu. Ayağa kalktığında siyah terliği ayağından çıktı, aceleyle abisinin terliğini giymiş olmalıydı. Pijamasının belini düzeltirken bana eve girmemi söyledi. O yan bahçe kapısına doğru yönelirken ayağa kalktım, ona bakarak;

Bana her gün ayçöreği almanı istiyorum. Dedim, ince sesim kuş cıvıltılarına karıştı. Gülümsedi.

Tamam alırım. Dedi. Yeşil gözleri bana bakarken sabırsızca ekledim;

Ama sonsuza kadar, her gün alacaksın tamam mı?

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.