Yaralı (Bazı Yaralar Sardıkça Kanar) - Kahraman Tazeoğlu - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Yaralı (Bazı Yaralar Sardıkça Kanar) – Kahraman Tazeoğlu

Yaralı (Bazı Yaralar Sardıkça Kanar) – Kahraman Tazeoğlu

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Eylül 2014
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 320
Yazar: Kahraman Tazeoğlu

3.628 Kişi Tarafından Görüldü

Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı?

Aramızda kaldı; içimizde değil… Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler. 

“Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin” diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim.

Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan… O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan. 

Kör değildim, sadece güvenmiştim!

Not: Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor.

Bazı yaralar sardıkça kanar. K im inin çöle döner yüreği, kimi içinde bir yanardağ saklar. Terk edip gitti sanmışım. O da böyle biliyordu. Ayrıldık, o kadar. Onun için buydu yaşanan…

Meğer içindeki çöllerin kum fırtınasında savrulup gitmiş. Ardında için için yanan bir yanardağ bıraktığını bilmeden… Söndüğünü sandığım an yeniden patlıyor. Bu patlayış ikincisiydi, ikinci kez kanadı yaram. İki yıl sonra yeniden. Tam şuramda. Hiç beklemediğim, tümüyle unuttuğum bir anda!

Yüreğinde çöl taşıyana seraplar düşer. Gördüğünün büyüsüne kapılır, bir su pınarı gördüğünü sanır, ancak kana kana içmek için avuçladığı sular elini yakınca kum olduğunu anlar.

Bir yalana kanıp sahte dünyaların yaldızlarına kapılmış. Ben de onun aşkına kanmışım .

Yalan değildi, ikimiz de çok acemiydik sadece. Ben ona kendim i vermişim , o da bana bir serap. Bana bakarken ışıldayan gözleri ruhumu kamaştırırdı, güneş kadar gerçek ama onun bir çöl güneşi olduğunu nereden bilecek !

O kendi çöllerine savruldu, güneşi bende kaldı, içimde gizli bir yanardağ vardı. Onu lavları kasıp kavurmuş, bende hiç doğmayan güneşinden yanıp kavrul muştum.

Beni görünmez bir ateşle içten eriyordu. Kendi elimle açtım yolunu. Yaraladım kendim i öldüresiye, ölmek istedim.

Benim yıldızım kayarken o güneş doğacak, kim senin görmediği mezar taşım olacak. Ama tekrar açtım gözlerimi, bileğim de derin bir yarayla.

İki kez unuttum, iki kez bir tene dokundum, kıskanç bir aşık gibi yeniden patladı. Neye uğradığımı şaşırdım!

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.