Sınır, “Bu hikâyedeki Mavi Kuş benim, sevgilim. Hareket edebiliyorum, ama hiçbir yere gidemiyorum. Sen de benim kafesimsin. Senden kaçarken sana çarpıp yaralanacağım günü bekliyorum. Çünkü biliyorum ki ancak beni yaraladığın gün özgür olacağım. Şimdi beni özgür bırak. İstersen öldür, ama önce özgür bırak…”
Hayatının en güzel yılları bir trafik kazasıyla mahvolan genç bir kızın tüm engelleri, hayatı sınırlardan ibaret olan bir adam tarafından aşılabilir mi? Yürüyemeyen bir genç kız ayağa bile kalkmadan hayallerindeki hayata adım atabilir mi? Bu hikaye, koskoca bir imkansızlığın hikayesi…
Bora ve Nehir’in tutku dolu aşkına hazır olun!
Babasının işi de kötüye gitmektedir. Çok iyi bir şirketten ortaklık teklifi alır. Ama şartı oğlu ile Nehir’i evlendirmek tir. Nehir trafik kazası geçirmiş ve kazada yürüme yeteneğini kaybetmiş bir kız. Oğlu da gelmiş geçmiş en çapkın kişi ki herhalde yurt dışındaki halası bile Bora diyince şaşırıyor.
Neyse kısacası Bora, Kerem Bürsin gibi tanınıyor. Baya çapkın ben istediğimi yaparım ama sen yapamazsın havalarında. Evet evet klişe bad boy. Neyse bunlar evleniyorlar derken daha balayında kıskanıyor. Hatta kıskandığı adamın yabancı olduğunu unutup Türkçe kavga ediyor.