Ruh Adam romanında kralcı bir sistem görüşüne sahip olan Selim Pusat bütün hayatını askerlik hayatına bağlamıştır. Selim Pusat kralcı sistem görüşüne sahip olduğu için askerlikten atılmıştır. Askerlik onun için kutsal ve yere göğe sığdıramadığı bir konu olmuştur.
Sürekli bütün hayatı boyunca hep askerliğin türlü yönlerini övmüştür. Ancak askerlikten atıldıktan sonra hayata tutunmak onu için zor bir durum olmuştur. Bu konuda ona yardımcı olan eşi Ayşe olmuştur. Ayşe başarılı bir edebiyat öğretmenidir. Selim Pusat’ı hayata bağlamak için elinden gelen gayreti göstermeye çalışmıştır. Ayşe’nin öğrencileri arasında yer alan Güntülü adlı kişi değişik bir kişiliğe sahiptir. Edebiyat konusunda oldukça bilgisi vardır. Bir gün Selim Pusat ile konuşurken kendisinin iki bin yıllık bir geçmişi olduğunu söylemiştir. Selim Pusat kendisine çok çekici ve vahşi gelen Güntülüye âşık olmuştur. Ayşe bu durumdan sonra haberdar olmuş, anlamıştır. Leyla adlı kişi ise Selim Pusat’ın çamlığa yürüyüşe giderken sürekli karşılaştığı birisidir. Bu kişi de eşinin öğrencilerindendir ve tarih öğretmenidir. İlerleyen bölümlerde Leyla’nın asıl adının Hanzade olup, soyunun Kanuniden geldiği anlaşılmıştır. Leyla aslında bir prensestir. O da kralcı sistemi savunmuştur.
Selim Pusat, bir gün Güntülü’ye şiir yazmış ve ona göndermiştir. Ancak Güntülü şiiri ona geri iade etmiştir. Selim Pusat, Güntülü’ye sırılsıklam âşık olmuştur. Kendini içkilere vermiştir. Romanın sonunda ise Ruh Adam, subay olma uğruna Ayşe’ye bile haber vermeden gitmiştir.
“Atsız’ın diğer romanlarının aksine sembolizmi benimsediği bir eseridir.”