Pasajlar; Çalışmanın bütününe yakın bölümünde kendine özgü ve “mozayik” yöntemi diye adlandırılabilecek bir yöntemi uygulayan Benjamin, bütün bir dönemin kültür tarihini, genelde dikkat edilmeyen ayrıntılardan (döşeme biçimlerinden, giysilerden, akşam saatlerinin iş dönüşü kalabalığından, dedektif romanlarından, sokakların ışıklandırılmasından vb.) yola çıkarak, geliştirdiği kavramları ve dünya görüşünü “yaşayan” bir organizmanın kalıbı içerisinde sergiler.
“Pasajlar”ın bu kitapta toplanan metinleri, Walter Benjamin’in kendi öngörmüş olduğu, ama kendisi hayattayken basım aşamasına gelemeyen düzenlemeye sadık kalınarak bir araya getirilmiştir.
(.Passagenwerk) adlı başyapıtı için kanımca en doğru nitelendirmelerden birini, Benjamin’in tüm eserlerini basına hazırlayan Rolf Tiedemann,şu sözlerle yapmıştır:“ Kimi kitaplar vardır,daha kitap niteliğiyle bir varlık kazanmazdan önce bir yazgıya sahip olurlar:
Benjamin’in tamamlanamadan kalmış Pasajlar’ı için de durum böyledir…” Gerçek şu ki,Benjamin’in yaşamının önemli bir bölümü boyunca üzerinde çok yoğun çalıştığı bu eser,hiçbir zaman“kitapla-şamadı”; bu bağlamdaki çalışmalarına 1927yılında başlayan Benjamin, eserin nasıl bir kapsam taşıması gerektiği ve hangi bölümlerin böyle bir bütüne gireceği konusunda zaman zaman fikir değiştirdi.