Tecrit Savaşı’ndan zaferle çıkmak isteyen insanlığın ürettiği Parsiyeller gün gelir namlusunu yaratıcısına çevirir: RM virüsünün yol açtığı salgın yüzünden doğan hiçbir bebek hayatta kalamaz.
Tıp eğitimi alan on altı yaşındaki idealist Kira, bebek ölümlerini durdurmak için her şeyi yapmaya karar verir. Atıldığı macerada kimin dost kimin düşman olduğunu çok sarsıcı bir şekilde öğrenir.
Kira’nın en yakın dostlarından biri olan Xochi’nin söylediği gibi: “Yaşadıklarımıza bir bak; sokaklarda silahlı askerler var, pazara girip çıkan herkesin hayatı delik deşik ediliyor; evleri aramaya bile başladılar. Öyle ki Senato zıplayın dediğinde ne kadar yükseğe zıplayacağımızı soruyoruz çünkü zıplamazsak Ses’in bizi öldüreceğine ikna olmuş haldeyiz.
Gencecik delikanlılar savaşa gidiyor, gencecik kızlar hamile kalıyor ve Senato ne derse onu yapıyoruz. Oysa hiçbir şeyin değiştiği yok. Hiçbir şey iyiye gitmiyor. Nedenini biliyor musun?
Çünkü eğer bir şeyler iyiye giderse artık onları dinlemek zorunda kalmayacağız.” Dan Wells’in kaleme aldığı Parsiyeller ile soluk kesen bir macera başlıyor!