Kızıl Nehirler - Jean-Christophe Grange - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Kızıl Nehirler – Jean-Christophe Grange

Kızıl Nehirler – Jean-Christophe Grange

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: 2016
Eklenme: Ocak 18th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 405
Yazar: Jean-Christophe Grange

10.319 Kişi Tarafından Görüldü

Biz Efendileriz, Biz Köleleriz. Biz Her Yerdeyiz, Hem de Hiçbir Yerde. Biz Karar Verenleriz. Kızıl Nehirlerin Hakimiyiz. Kalbinize güvenmiyorsanız ya da ocakta yemeğini varsa, bu kitabı okumaya başlamayın.

grange’nin sınır tanımayan hayal gücü, sürekli artan gerilim, etkileyici karakterler, birbirinden korkunç cinayetler; hepsi daha ilk satırlardan itibaren size hükmedecek…

“Kızıl Nehirler” sadece Fransa’da 450 000 sattı ve 20 dile çevrildi. Soluk kesen bir tempo. İnsanı hemen saran bir hikaye. Çok gerçekçi şiddet sahneleri. İki sıra dışı insanın çevresinde gelişen olaylar: biri enerji dolu, tecrübeli bir polis, diğeri sokaklardan gelme Mağripli bir çaylak… “İnsanı daha ilk sayfalardan itibaren sarsan, altüst eden, yutan o kitaplardan biri.

Sizi sürekli olarak gerilimin sınırlarında dolaştıracak; akkor haline gelmiş bir telin üzerinde yürüyormuş hissi verecek kusursuz bir thriller.” Le Monde “James Ellroy ve Thomas Harris etkisinde bir seri cinayet hikayesi.” Le Nouvel Observateur

Kitap Özeti

Pierre Niemans, parmaklarını elindeki çok kısa dalga telsiz vericisinin üzerine kenetlemiş, biraz aşağıda, Parcdes- Princes’in beton rampalarından inen kalabalığı izliyordu. Binlerce coşkulu, ateşli kelle, binlerce beyaz şapka ve rengarenk kaşkol, baş döndürücü Alacalı bir kurdele oluşturur gibiydi. Konfeti yağmuru. Ya da sanrılı iblisler sürüsü. Ve hep aynı üç hece, aynı yavaş ve vurucu nakarat: “Ga-na-mos!”

İki dakika. Niemans neredeyse iç güdüsel bir dürtüyle döndü, uzaktaki Porte-de-Saint-Cloud meydanı’nı gördü. Meydanın üç çeşmesi gecenin karanlığında, endişe totemleri gibi yükseliyordu. Cadde boyunca, CRS kamyonları, sık bir sıra halinde peş peşe dizilmişti. Önlerinde de, kasklarını kemerlerine asmış, copları dizlerini döven, sıkıntıyla gidip gelen adamlar vardı. Bunlar takviye güçlerdi.

Başkomiser soruyu duymamış gibiydi.
Ne bok yiyorsunuz? Adamlarınıza hakim olun,
Joachim! Yoksa, üç dakika içinde bir ayaklanmayla karşı karşıya kalabiliriz.

Kırmızı yüzlü, şişman polis yüzbaşısı nefes nefeseydi. Geçen yüzyılın modasına uygun kırptırdığı ince bıyığı soluklarına tempo tutar gibi titreşiyordu. Telsizden bir ses duyuldu: “Tüm… tüm birliklere çağrı… tüm birliklere çağrı… Boulogne Kavşağı… Commandant-Guilbaud Sokağı… Ben… Burada bir sorun var!” Niemans, Joachim’e sanki bütün bu karışıklığın tek sorumlusuymuş gibi baktı.

Sonra parmakları telsizin mandalına bastı: “Niemans konuşuyor. Geliyoruz.” Sakinleşmiş bir sesle yüzbaşıya talimat verdi: Gidiyorum. Oraya olabildiğince çok adam gönderin. Burada da kuş uçurtmayın.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.