Karısını Şapka Sanan Adam - Oliver Sacks - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Karısını Şapka Sanan Adam – Oliver Sacks

Karısını Şapka Sanan Adam – Oliver Sacks

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Temmuz 2013
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkce
Sayfa: 264
Yazar: Oliver Sacks

2.986 Kişi Tarafından Görüldü

Somut zamanda “kayıp” olan bir insanın varlığını oturtabileceği, kendini var kılabileceği bir yer var mıdır? Varlığının farkında bile olmadan kullandığımız duyularımızın küçük bir kısmını kaybettiğimizde neler olabilir? Profesör Sacks’tan romantik tavırlı, geniş ve açık uçlu yaklaşımlarla örülmüş “ciddi” bir kitap. Sıradan her insan için “zihinsel” bir yolculuk, nöroloji ile ilgilenenler içinse kaçınılmaz bir kitap.

ÖNSÖZ

Pascal’ın dediği gibi, bir yazarın kitap yazarken düşündüğü en son şey, önsözdür.
Kitabı bitirdikten, bu ilginç hikâyeleri derleyip düzenledikten, bir isim belirleyip,iki tane de epigraf seçtikten sonra, şimdi de ne yaptığımı ve neden yaptığımıgözden geçirmeliyim.

Kitabın başındaki iki epigraf ve aralarındaki tezat, Ivy McKenzie’nin bir
hekim ile bir doğabilimci arasındaki tezatı gösterdiği gibi benim içimdeki
ikileme de denk düşüyor: Kendimi hem doğabilimci hem de bir tıp adamı olarak görüyorum; hastalıklara ve insanlara karşı ilgim, eşit yoğunlukta.

Biri diğerine uygun düşmüyor olsa bile, yine hem teorist hem de dramatistim, hem bilime hemde romantisizme eğilimim var ve bu ikilemi, sürekli olarak insan olmanın özünde görüyorum.

Hastalıkta bile bu özel durum değişmiyor. Hayvanlar,hastalığa yakalanıyor ama sadece insanlar hastalığın içine yuvarlanıp, hasta oluyorlar.Gerek işim, gerekse hayatım hep hastalarla ilgili. Hastalar ve hastalıkları beni aksi halde hiç üzerinde durmayacağım düşüncelere yönlendirmişlerdir.

Bu konuda, Nietzsche ile hemfikirim ve aynen onun sorduğu şu soruyu ben de soruyorum: Acaba hastalıklar olmadan yaşayabilir miyiz? Bu sorunun
çağrıştırdığı diğer soruları yaşamın vazgeçilmez esasları olarak görüyorum.
Hastalarım beni sürekli olarak sormaya yönlendiriyor ve aynı şekilde sorularım da beni hastalarıma…

Bu devr-i daimi birazdan okuyacağınız hikâye ve çalışmalarımda sürekli olarak göreceksiniz.

Anlatmak istediğim konularla ilgili çalışmalardan bahsetmek yerine, neden
kişilerin hikâyelerini ve vakaları anlatmayı tercih ettim? Hastalıkların bir süreci olduğu fikri; ilk bulaşmadan sonra kuluçka dönemi, belirtilerin ortaya çıkması ve ardından mutlu veya ölümcül olarak sona ermelerine kadar, tarihsel bir süreç içinde ele alınması gerekliliği Hipokrates ile başlamıştır. Eski bir kelime olan patoloji, az önce anlattığım süreci, tam anlamıyla ifade eden bir terimdir.

Hastalıkla ilgili bu tip tarihçeler, her ne kadar doğal bir süreci yansıtıyor olsa da,bize, kişinin hayatı hakkında bir şey söylemez. Kişinin hastalıkla savaşarak hayatta kalmaya çabalarken, neler yaşadığını açıklamaz. Dar anlamda, bir vaka tarihçesinde özne yoktur. Modern vaka tarihçeleri de özneyle dolaylı olarak bağlantı kurar ve kişiye sıradan bir isim verirler (21 yaşındaki tri- zomik albino)

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.