Kara Kitap - Orhan Pamuk - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Kara Kitap – Orhan Pamuk

Kara Kitap – Orhan Pamuk

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Eylül 2013
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 476
Yazar: Orhan Pamuk

7.634 Kişi Tarafından Görüldü

Galip, çocukluk aşkı, arkadaşı, amcasının kızı, sevgilisi ve kayıp karısı Rüya’yı karlı bir kış günü İstanbul’da aramaya başlar. Çocukluğundan beri yazılarını hayranlıkla okuduğu yakın akrabası gazeteci Celâl’in köşe yazıları, bu arayışta ona işaretler yollayacak ve eşlik edecektir.

Okuyucu, bir yanda her bacası, her sokağı, her insanı başka bir esrarlı âlemin işaretine dönüşen İstanbul’da Galip’in araştırmalarını ve karşılaştığı kişileri izlerken, bir yandan da bu araştırmaları değişik işaretler ve tuhaf hikâyelerle tamamlayan Celâl’in köşe yazılarıyla karşılaşır.

Eski cellatların hikâyelerinden Boğaz’ın sularının çekileceği felaket günlerine, kılık değiştiren paşalardan kültür tarihimizde kalmış esrarlı cinayetlere, karlı gecenin aşk hikâyelerinden yüzlerimizin üzerindeki anlamın sırlarına, İstanbul’un ücra ve karanlık köşelerinden gülünç ve tuhaf kişilerine, yakın tarihimizden günlük hayatımızın unutulmuş ve şaşırtıcı ayrıntılarına kadar uzanan bu araştırma Galip’i hem kayıp karısına, hem de hayatımızın içine gömüldüğü kayıp esrara doğru çekecektir.

“Zengin, yaratıcı, modern bir ulusal destan.” 
-The Sunday Times, İngiltere-

“Pamuk Kara Kitap’la, romanın bir edebi tür olarak hâlâ hayatta olduğunu, hâlâ bir potansiyeli ve geleceği olduğunu kanıtladı. Bunları yapan biri ne zamandır çıkmıyordu.” 
-Nobel Komitesi Başkanı Horace Engdahl-

Kara Kitap ın kısa Özeti

Nobel Edebiyat Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un otuz yaşlarında ve beş yıl süren bir çalışmayla yazdığı romanı Kara Kitap belki de onun en farklı romanıdır. Kitabı okuduğunuzda her şey sanki okuyucuya bırakılmış gibi hissediyorsunuz. Ayrıca yazılış tekniği olarak da yazar kitapta belli bir sırayla gidiyor.

Bir Galip’in ağzından ‘şuan’ anlatılıyor; bir de milliyet gazetesinde köşe yazarı olan Celal’in köşe yazılarından kesitler anlatılıyor. Kitabı okurken kalemi elinizden bırakamıyor ve sürekli araştırma yapma gereği duyuyorsunuz. Kolay okunabilecek bir kitap değil aksine düşünerek, araştırarak okumak gerekiyor. Ayrıca kitap eleştirmenler tarafından da ‘postmodernizm’e örnek olarak gösteriliyor. Konusu ise şöyle;

Galip ve ailesi Nişantaşı’nda bir apartmanda yaşamaktadırlar. Bu apartmanın farklı dairelerinde ise akrabaları yaşamaktadır. Annesi, babası ve Galip bir dairede, amcası Melih Bey, yengesi ve Celal bir dairede oturmaktadırlar.

Melih Bey sürekli yurtdışında bulunan ve ticaretle uğraşan biri olduğundan Türkiye’de pek bulunmaz ve gittiği yerlerden hep kartpostal atardı. Bu kartpostal ve mektuplarda yaptığı işleri ve döneceği zamanı anlatırdı. Fakat bir süre sonra mektuplar azalmaya başladı. Celal ve annesi bu durumdan şüphelenmişler ve baba evine dönmeye karar vermişlerdi. Aslında her şey sonradan gelen bir mektupla belli olmuştu

Bir gün Celal’in evine giderken çocukken Rüya ile gittikleri Alaaddin’in dükkanının önünde bir kalabalık gördü. Yerde bir adam yatıyor ve üstü gazetelerle kaplıydı. Çok az yaklaşınca bu adamın Celal olduğunu gördü. Üç kurşunla öldürülmüştü. Birden gözü diğer tarafa Alaaddin’in dükkanının içindeki kalabalığa yöneldi

Galip ise ikisinin ölümünü atlattıktan bir süre sonra Celal’in yerine yazılar yazmaya başlamış ve hayatını ‘kendisi’ olmaya adayarak yaşamaya başlamıştı.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.