İyi Şanslar! ,Çocukluk arkadaşı olan Max ve Jim, tam elli yıl sonra bir parkta karşılaşırlar.
Max hayatta büyük başarılara imza atmıştır. Jim’in ise hayal kırıklıklarıyla dolu bir geçmişi vardır. Max’ın başarısının sırrı, büyükbabasının ona yıllarca önce anlattığı bir öyküde gizlidir.
Öykü içindeki bu öykü, artık bir klasik olan ünlü yapıt Simyacı’yı anımsatmakta, hayat fırsatların peşinden koşmanın ve başarıyı elde etmenin sırlarını anlatmaktadır.
Sürpriz bir sonla biten İyi Şanslar!, okuyucuya ilham vermeyi ve yol göstermeyi amaçlıyor ve bunu başarıyor
Karşılaşma
Güzel bir ilkbahar günü, disiplinli ve başarılı bir işadamı olan Max, sade ama çok şık giysileriyle, Central Park’ta en sevdiği bankta oturuyor, gelip geçen çiftleri, oyun oynayan çocukları ve tatlı meltemin esintisiyle dalgalanan ağaçları seyrediyordu.
Yaşamını düşünüyordu. Çıplak ayaklarını yoncaların bezediği çimenlere gömmüştü. Her şey tam istediği gibiydi; böyle öğleden sonralara bayılıyordu. Max altmış dört yaşındaydı ve başarılarla dolu bir hayatı vardı.
Birden. beklenmedik bir şey oldu.Max’in yanına başka bir adam oturdu. Adı Jim’di. Oda altmış dört yaşındaydı. Çökmüş, yorgun görünüyordu ama yine de başı dimdikti. Zor günler geçirmişti. Hatta, elli yıldır zorlu bir yaşam sürdüğü söylenebilirdi. Çok uzun süredir işleri yolunda gitmiyordu.