Hamburg’un eski mahallesindeki küçük bir evde, genç ve çekingen Axel, amcası jeolog ve madenbilimci Profesör Lidenbrock’la birlikte çalışmaktadır. Delikanlı, bu sabırsız ve öfkeli profesörün yanında yaşayan güzel bir Estonyalı kıza, Graüben’e aşıktır. Bir gün profesör, eski bir elyazmasının içinde bir şifre bulur ve hayatları o andan itibaren altüst olur. Onaltıncı yüzyılın ünlü İzlandalı bilgini Arne Saknussemm, bu şifrede, İzlanda’daki sönmüş yanardağ Sneffels’in kraterinden Dünya’nın merkezine indiğini açıklamaktadır! Profesör Lidenbrock büyük bir heyecana kapılır ve yeğeni Axel’le birlikte İzlanda’ya gider. Sakin ve soğukkanlı rehberleri Hans’ın eşliğinde, yanardağın gizemli derinliklerine inerler… Yerin altında, sürprizlerle dolu bir yolculuk onları beklemektedir.
Dünyanın Merkezine Yolculuk Kitabının Özeti
Axel Lindenbrock Hamburg’un eski mahallelerinden birinde küçük bir evde yaşamaktadır. Çekingen bir yapıya sahip olan genç Axel, maden bilim adamı ve jeolog olarak çalışan amcası ile birlikte çalışmaktadır. Sabırsız ve öfkeli bir bilim adamı olan amcasının yanında Estonya lı bir kız yaşamaktadır. Axel bu kıza aşıktır.
Amcası bir gün Axel’e okuması için bir kitap getirir. Kitabın içinden üzerinde şifreli bir yazı bulunan bir parşömen çıkar. Bu şifreli yazı, İzlandalı bilgin Arne Saknussemm tarafından yazılmıştır ve şifrede İzlanda’daki sönmüş bir yanardağ kraterinden Dünya’nın merkezine inişin mümkün olduğunu açıklanmaktadır. Axel ve profesör üzerinde tartışıp planlar yaptıktan sonra yola çıkma kararı alırlar. Kendilerine yardım etmesi için bir rehber bulurlar. Soğukkanlı ve sakin bir yapıya sahip Hans Bjölk eşliğinde yanardağın derinliklerine doğru gizemli bir yolculuğa başlarlar.
Kraterin içinde mağaralar, doğal sular bulurlar. Profesör, yeryüzünde hem çöllerin hem de buzulların var olduğunu ve dünyanın merkezinin de böyle olabileceğini düşünürken Axel, derine indikçe yanacaklarını düşünür. Karşılarına bir deniz çıkar ve deniz kenarında olağanüstü büyüklüğe sahip mantarlar, sık ağaçlı bir orman bulurlar. Ormanda ilk çağlara ait hayvan kemiklerine denk gelirler. Denizde nesli tükenmiş çeşitli canavarlarla karşılaşırlar. Tüm gördüklerini defterlerine not alırlar. Yeraltında birkaç ay yeterli gözlemi tamamladıktan sonra yer yüzüne dönmeye karar verirler. Ancak dönüş yolu büyük tehlikelerle doludur.
Yol boyunca, milyonlarca yıl öncelerde yaşamış canlılara ait izler ve kalıntılar bulmaya devam ederler ve nihayet zorlu yolculuğun ardından farklı bir yanardağdan dışarıya çıkmayı başarırlar. Yapmış oldukları bu yolculuğu tüm dünya duyar ve onlara karşı büyük bir hayranlık beslemeye başlar. Profesör ve Axel Hamburg’a döner. Axel ve Grauben bir süre sonra evlenirler ve balayı için yeryüzüne çıktıkları yanardağı ziyarete giderler.