Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) (Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 2) - Halil İnalcık - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Devlet-i Aliyye – Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) (Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 2) – Halil İnalcık

Devlet-i Aliyye – Tagayyür ve Fesâd (1603-1656) (Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 2) – Halil İnalcık

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Mart 2014
Eklenme: Ocak 21st, 2024
Dil: Türkçe
Sayfa: 544
Yazar: Halil İnalcık

1.630 Kişi Tarafından Görüldü

Halil İnalcık Devlet-i ‘Aliyye’nin ilk cildinde, Osmanlı Devleti’nin bir beylikten güçlü ve köklü bir imparatorluğa dönüşümünün öyküsünü konu ederek geniş kitlelere ulaştı.

Okuyucuların merakla beklediği ikinci cildin konusu, imparatorlukta padişahlık otoritesinin yok oluş sürecinde çeşitli odakların iktidarı ele geçirmek için verdiği mücadele…


Halil İnalcık, dönemin tarihçilerinin “tagayyür ve fesad”, yani bozuluş ve kargaşa olarak adlandırdıkları bu durumu, o çağın kaynaklarından ve az bilinen arşiv belgelerinden de yararlanarak günümüz okuyucusu için anlatıyor, yorumluyor.

XVII. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı tarihinde yapısal gelişmelere damga vuran büyük değişiklikler meydana çıkmıştır. Bunlardan biri; klasik Osmanlı pâdişahlık otoritesi eski anlamını kaybetmiş, yüksek otorite Harem’in kontrolü altına düşmüştür.

Gelişmenin başlıca nedeni, tahta vâris olacak şehzâdelerin haremde tutulmaları, yani kafes yöntemi olarak tespit edilebilir. Pâdişahlar, mahpus tutuldukları kafesten tahta çıkarılmaktadır. Tarihin bir cilvesi olarak bu dönemde tahta çıkan sultanlar ya çocuk yaşta (I. Ahmed, IV. Murad, IV. Mehmed) yahut akıl ve iradesi zayıf (I. Mustafa, I. İbrahim) yahut genç ve deneyimsiz (II. Osman) kişiliğe sahiptirler.

Bu durumun sonucu olarak, Harem’in hâkimi olan vâlide sultanlar, darussaâde ağaları gerçek otoriteyi ellerine geçirmiş bulunmaktadır. Veziriâzamlar, pâdişahın mutlak vekîli olmaktan uzak kalmışlar, sonuçta bir otorite zaafı, boşluğu ve kararsızlığı ortaya çıkmıştır.

Bu koşullarda, büyük sayılara ulaşan asker ocakları, yeniçeriler ve sipahiler devletin yüksek otoritesine ortak durumuna gelme fırsatını elde etmişler, aşırı ulûfe ve bağışlarla devlet hazinesinin iflâsına yol açmışlardır. Zaman zaman gelen ıslahatçı veziriâzamlar (Kara Mustafa, Sofu Mehmed, İbşir, Tarhoncu Ahmed Paşalar) asker ocaklarıve Harem karşısında başarısız kalmışlardır.

Kargaşa döneminde bunalımlara yol açan ikinci derin değişiklik, akçada tagşişler (akçadagümüş nisbetini düşürme) ve büyük bütçe açıklarıdır. Bunun başlıca nedenleri, 1585’ten beri(bu tarih aynı zamanda idarede kargaşanın başlangıç tarihi olarak gösterilir) para birimi gümüş akçanın yüzde yüzden fazla değer kaybetmesi, kalp paranın piyasayı istilâ etmesi, yabancı gümüş paraların (reale, esedî guruş) iyi para olarak girişi ile kendini gösterir.

Osmanlı idaresi yabancı paranın girişine iyi gözle bakmakta idi. Bütçede büyük düşüşler,bunun sonucu asker mevâcibinde dramatik artışlar ve ayaklanmalar gelecektir.

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.