“Demek pembe laleleri seviyorsun? Bunu öğrendiğim iyi oldu.”
Bu cümleleri, birçok kızın hayalini süsleyen, zengin, yakışıklı ve reddedilemez Çağrı Mert Karahanlı’nın ağzından yalandan da olsa duyabilmek neredeyse imkânsızdı. Ama Çağrı, daha önce birlikte olduğu kızların hiçbirine benzemeyen Ceylan’a çoktan söyledi bile. Ceylan ise ukala, sinir bozucu ve laf anlamaz diye nitelendirdiği Çağrı’yı gözü kapalı reddetti. Hem de onun inkâr edemediği çekiciliği ve karşı koymakta zorlandığı harika gülümsemesine rağmen…
Sizce, babaannesinin dizinin dibinden bir adım bile ayrılamayan Ceylan’ın aklında neler var? Oysa ne istediğini çok iyi bilen(!) Ceylan’ın hayatı, bambaşka sebepler yüzünden, bu aralar gerçek anlamda bir kâbusa dönmek üzere. Peki, hazır beyaz atlı prens de kulenin önüne, onu almaya gelmişken Ceylan neden saçlarını ona uzatmadı? Yoksa bambaşka düşünceleri ve masum planları mı vardı?
Bir dakika!
Onun masum planlarına karşın kader de ağlarını örüyor olmasın! Hem de onları, hiç kimsenin ummadığı ve beklemediği olaylarla sarmalayarak…
ROMANIN KISA ÖZETİ
Ceylan zengin ve örf ve adetlerine düşkün bir ailenin kızı . Neşeli Hayat dolu cıvıl cıvıl bir karakter. Fakat ailesinin yapısından dolayı herseyden kısıtlanıyor ve bu durumdan oldukça şikayetçi. Üniversite için yaptığı stajı bitirince ailesi tarafından evlendirilicek .
Ceylan evleneceği kişiyi kendisi seçmek isteyen biri. Bu hayatı sonuçta kendisi yaşayacak . Sevgilisinin çalışmaktan olduğu şirket de staj için başlar . Amacı biraz da olsa sevgilisi Kerem ile vakit geçirmek.
Çağrı Mert Karahanlı ise Ceylan bu güne kadarz tanıdığı kızlardan farklı görür ve Ceylan’a aşık olur. Bu seferde savaşması gereken Çağrı vardı . Acaba Ceylan özgürlüğüne ve istediği yaşam tarzına kabuk edecek mi ?
Kitabın sonu geçerken çok iyidi . Fakat Fırat ‘ın akibiyeti ile ilgili de son bir bilgi versiydi çok güzel olurdu. Şimdi ben meraktan çatlayacagım Fırat sevdiğine kavuştu mu diye düşünmekten….
Yazarın dili akıcı ve kalemi kuvettli. Okurken bir o kadar zevk alıyorsunuz