Ateşten Gömlek - Halide Edib Adıvar - PDF E-EKİTAP ÜCRETSİZ Oku, İndir

Aim for the task of upscalerolex.to desires.

Ateşten Gömlek – Halide Edib Adıvar

Ateşten Gömlek – Halide Edib Adıvar

Lisans / Fiyat: Ücretsiz
Yıl: Kasım 2018
Eklenme: Ocak 17th, 2024
Dil: Türkiye
Sayfa: 162
Yazar: Halide Edib Adıvar

13.322 Kişi Tarafından Görüldü

“Sabah ezanı okunurken Aliye’nin yanında dalmış olanların üçü de uyandılar. Aliye hâlâ dalgın; hâlâ geçen korkunç saatlerin damarlarında tutuşturduğu humma, sarı, hasta yüzünde kızıl dalgalarla dolaşıyordu. Üçü de gözlerini açınca Aliye’nin yanına gittiler, sevgili yüzüne baktılar.

Kurumuş dudakları sürekli kımıldanıyor, sürekli siyah kirpiklerinin ipekten birer saçak gibi tamamladığı çürümüş gözkapakları titriyordu.” 

Bu sabah doktor geldi. Yanımda uzun oturdu, konuştu. Bu haftanın sonunda ameliyat kesin. Bende bugünlerde düşüklük var. Sanıyorum ki, ben denilen şey başımdaki birkaç yüz ve onların anılarından ibaret.

Bunları anlattıkça boşalıp yavaş yavaş bitiyorum. İçimde dökeceğim son bir Sakarya kaldı; asıl facia ve son perde. […] bende ancak son perdeyi anlatacak kadar nefes var. Ondan önceki günler hep perde arası.

Güzel ve önemli Kurtuluş Savaşı romanları sonradan yazılmıştır. Birçoğunu bugün de tutkuyla okuyabiliriz. Ama pek azı Halide Edib’in Ateşten Gömlek’i ölçüsünde “içten” tanıktır.

Handan’da aşkı ve kadın özgürlüğünü sayıklamalarla dile getirmiş romancı, Ateşten Gömlek’te de bir toplumun, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini aynı şiddetle, aynı buhranla, adeta nöbetler içinde söylüyor.

Yakup Kadri Bey’e Açık Mektup

Anadolu’nun, yalçın kayalar gibi, insanın kafasına, suratına, âdeta maddî bir acı ile çarpan hayatına girdiğim zaman onu yadırgamamıştım. Göçmüş bir harabe ile kanlar içinde doğan taze şeyi bu emsalsiz ve ıssız “dekor” içinde göreceğimi biliyor gibiydim.

Bana [öyle] geldi ki millet de ben de hep bu günü hazırlamak için geçirdiğimiz şeyleri geçirmişiz ve mazimin hep bu günü anlayan bir manası varmış. Yalnız bu duyduğum şeylerin en. renksiz gölgelerini bile sanata sokmaya ne arzum, ne de kabiliyetim vardı. Dağının, çölünün, ovasının, mustarip’ insanlarının; hepsinin içindeki Anadolu, damarlarımda daraban ediyordu.

2 Sanatın teyit eden, 2 küçük parçalara ayıran fırçasının, sazının, kaleminin bu sahneyi verebileceğine kail 4 değildim. Sanat idealimin burada gök ile yer kadar kabiliyetimden yüksek olduğunu gördüm.

Küçük sanatımla Anadolu’yu resmetmekten feragat ettim5 belki sanat namına 6 isabet etmiştim. Böyle bir zamanda siz Anadolu’ya geldiniz. Anadolu hayli buhranlı günler geçiriyordu.

Anadolu harekatının hilkat 7 günlerindeki ruhların izdihamı 1 ihtilâcı 2 ve hâilesi 3 artıfc geçmiş gibiydi. Havada daha mütekâmil 4 ue müşkül 5 bir ihtilâl ve harp kokusu vardı.

Bununla beraber siz eski günleri sezmiş olacaksınız ki birdenbire bütün bu isimsiz şeyleri bir cümle içinde topladınız ve bana dediniz ki:

Bizlere destek olmak için Lütfen Yorum Yapınız.